Bölüm 15

9 dk
1,698 kelime
Ücretsiz Bölüm

Bölüm 15
Koichi yatağında sırtüstü yatmaktadır. Elindeki çekmeyen telefonun ekranı, loş bir mavilikle yüzünü aydınlatmaktadır. Ekranda, kızı ve eşiyle birlikte çekilmiş videolar vardır. Kızı Rei’nin neşeli kahkahası, Yurika’nın tatlı sesiyle birbirine karışır. Gülümseyerek videolara bakar. Bir noktada telefon ekranı kararır. Saat 01:00 göstermektedir.
Uyuyamamıştır. Sessizce yataktan kalkar, ince montunu sırtına alır ve odasından dışarı çıkar. Koridorlar sessizdir, tıpkı zihnindeki boşluk gibi. Nullum yapılarına doğru ilerler. İçeriden tek bir ses dahi gelmez; her şey ölü gibi, dondurulmuş gibidir.
Adımları yavaşlar. Gözlerini duvarlara değdirirken içinden bir ad süzülür: “Yousuke…”
Düşüncelerine gömülmüş bir hâlde, tekrar yukarı çıkar. Odasına doğru giderken başkanın odasının önünden geçer. İçerisi dışarıdan görülmemektedir; ama sesi her yere yayılmıştır. Bağırışlar, patlayan kelimeler… ne denildiği tam olarak anlaşılmaz ama öfke barizdir. Koichi durur, dinlemek ister.
O anda başkan dışarıda koichi’yi fark eder. Kapı açılır, Koichi içeri çağrılır. Gece 01:30 olmasına rağmen başkan masasından kalkar ve yavaş yavaş Koichi’nin karşısına yürür. İki yanında korumaları vardır
“Oğlum orada öylece can verdi. Bunun suçlusu sensin. Senin gibiler… katiller ölmeli.”
Arkasını döner. “Bir baba çocuğunu kaybettiğinde… hiçbir şey aynı kalmaz. Senin için de öyle mi, Koichi?”
Sonra yanındaki görevlilere bakar. “Ona iki gece daha müddet verin. Sonra odasını mühürleyin.”
Koichi odadan çıkartılırken fısıldar: “Haklıydın, Yousuke…”

FLASHBACK
Kouchinin ofisin de, Koichi evrakları hızla imzalamaktadır. Kağıtlar her yerdedir, etraf dağınıktır. Bir anda kağıtların üzerine kafasını koyar:
“Yeter! Abi, beni buraya evrak doldurmak için mi getirdiniz ya?”
Kafası hala evrakların üstündeyken kafasını yana çevirerek Yousuke’ye bakar:
“Dışarı çıkmamıza da izin yok. Lanet olsun, burasının bu kadar güvenli olması bazen canımı çok sıkıyor. Rei ve Yurika’yı özledim, abi ya.”
Yousuke gülümser.
“Patron olmak için bunları yapman gerek.”
Koichi kaşlarını hafif çatar:
“Ne?”
Yousuke devam eder:
“Benden sonra biri geçmeli ve o da sen olmalı. ben senin dışı dostu olmayan bir ineğim.”
Elindeki kutu içeceği kafaya diker, sonra buruşturup çöpe atar. Kutunun tam isabetle çöpe girmesiyle ellerini kaldırıp gülümser:
“Oooo!”
Koichi kaşlarını daha da çatarak ayağa kalkar:
“Bir dakika… abi, sen şimdi başa benim geçeceğimi mi söylüyorsun?!”
Yousuke gülerek:
“Evet. Ne oldu, heyecanlandın mı?”
Koichi ellerini reddercesine kaldırarak:
“Saçmalama. Bu benim isteyeceğim en son şey. Bunu asla kabul edemem.”
Yousuke’nin ifadesi ciddileşir.
“Eğer ben ölürsem ve senin yerine başka biri geçerse… Nullum’u kullanarak dünyayı cehenneme çevirebilir. Tüm milletler, kendi gücülerini artırmak için bu yapıları kullanmaya başlayacaklar. Acımasızca…”
Koichi’nin zihninde korkunç senaryolar belirir. Ülkelerin bu yapılarla birbirine saldırdığını, sivil kayıpların arttığını, dünya sırasıyla yanan bir haritaya dönüşür.
“Eğer dikkatli olmazsak, üçüncü dünya savaşı çıkması şaşırtıcı olmaz,” der Koichi.
Yousuke saate bakar. Saat 18:00 olmuştur.
“Yemek saati gelmiş. Gel gidelim.”
Koichi kağıtları göstererek:
“Bunları bitirmeden bir yere gitmiyorum.”
Yousuke ellerini beline koyar:
“Tamam. Sen bilirsin. Ama sana ayırırım, getiririm buraya. He birde bi tekrar düşün” der.
Gülümseyerek apıyı sertçe çekip çıkar. Koichi irkilir.
“Bi kapı kapamayı öğrenemedi gitti,” diye mırıldanır.
Dışarıda Yousuke’yi bekleyen biri vardır. Yousuke ciddi bir sesle:
“Her şey hazır mı?”
Adam kekeleyerek:
“Evet efendim.”
Yousuke kararlı adımlarla ilerler:
“O zaman… yarın yapıyoruz.”

Ertesi sabah, Koichi derin uykusundayken, aniden yüzü görünmeyen biri tarafından boğularak bayıltılır.
Gözlerini açtığında etraf karanlıktır. Nefes alışverişi hızlanmıştır, zemin titreşmektedir. Harekette olan bir taşıtta olduğunu hisseder, ancak nerede olduğunu anlayamaz. Panikle bağırmaya başlar.
Tam o sırada, bir el ağzını kapatır. Başına geçirilmiş çuvalın ağırlığı ve kumaşın tenine değdiği hissi onu daha da rahatsız eder. Çuvalı çıkarmaya çalışır ama elleri ve kolları sıkıca bağlanmıştır. Birden kalın bir ses yankılanır:
“Kes sesini! Niye bağırıyorsun?!”
Ses tanıdıktır. Koichi hemen hatırlar:
“Ha… Sen! Beni buraya getiren koca adam değil misin?!”
Adam ensesine sertçe vurur. “Sus!”
Koichi daha da öfkelenir:
“Nereye götürüyorsunuz lan beni?!” diye bağırır durmaksızın. Sesi yükseldikçe başına kan hücum eder, nabzı kulaklarında atmaya başlar. Bağırmaktan bitkin düşer. Tüm vücudu gevşer, başı öne düşer.
Tam o anda tanıdık bir ses duyulur:
“Lan ne oldu herife?!”
Yousuke’nin sesidir bu. Koichi başını kaldırır, sesi takip eder:
“YOUSUKE! NEREDEYİZ?! ÇIKARIN BENİ!”
Araç aniden durur. Yanındaki adam hızlıca davranır ve Koichi’nin kafasına sertçe vurur. Koichi bir kez daha bayılır.

Bir süre sonra gözlerini tekrar açar. Bu kez kafasında torba yoktur. Hafif rüzgâr ve pervane sesleri kulaklarında çınlar. Bu sefer bir helikopterin içindedir. İlk olarak yanında oturan adamı görür. Gülümseyerek:
“Heh… Biliyordum sensin.”
Ama ardından gözlerini arka tarafa çevirir:
“Hey Yousuke… Ne oluyor burada?”
Yousuke cevap vermez. Sessizlik uzadıkça Koichi’nin öfkesi artar. Sorgulamaya devam eder:
“Yousuke! Sakın bana sürprizmiş falan deme. Nereye gidiyoruz?!”
Helikopter yavaşlamaya başlar. Altlarında uzaklaşan şehir ışıkları görünmeye başlar. Koichi, nerede olduklarını anlayamasa da iniş gerçekleştikçe manzara tanıdık gelir. Gözleri dolar:
“Dur… bir saniye… burası…”
Helikopter yere yumuşak bir iniş yapar. İlk inen Yousuke olur. Koichi’nin kapısını açar, hafifçe elini uzatır:
“Kaç ay boyunca çok sıkı çalıştın, hak ettin dostum.”
Koichi yerinde duramaz. Yousuke’ye sımsıkı sarılır, neşeyle zıplar:
“Dostum! Sen bir numarasın!”
Yousuke şaşkın ama mutlu bir gülümsemeyle karşılık verir:
“Hadi… Ailen seni bekliyor.”
Ardından ellerini hatırlar
“Önce kollarımı çözseniz?”
der ve kolları çözüldüğü gibi fırlar. İleride kızı Rei’yi görür. Gözleri doludur. Kızını kucakladığı gibi koşmaya devam eder. Eşi Yurika ve oğlu Kuta’ya sımsıkı sarılır. Hepsini birer birer öper, kokularını içine çeker.

Hava kararmıştır. Akşam yemeği masasında eşi, çocukları, Yousuke ve koruma oturmaktadır. Koruma bütün gün boyunca Kuta ile birlikte oynamış, yemek dahi yememiştir. Kuta’nın minik elleri adamın avuçlarının içinde neredeyse kaybolur.
Yurika, hafif fısıltıyla Koichi’nin kulağına eğilir:
“Tatlım… Bu adam kim?”
Koichi kızı kucağında, hızlı hızlı yemeğini yerken:
“Beni bayıltan koruma o ya”
Yurika’nın yüzü donar. Şaşkınlıkla:
“Ne?!”
Yousuke kahkahaya boğulur:
“Korkmayın, korkmayın! Sadece küçük bir sürprizdi. Kötü bir şey yok.”
Masadakiler gülüşmeye başlar. O anın sıcaklığı eve yayılır.

Saat gece 11. Bahçede Koichi, Yurika ve Yousuke oturuyordur. Yurika birden:
“Bu arada, o güvenlik bey nerede?”
Yousuke rahat bir ifadeyle:
“İçeride, Kuta ve Rei’yi uyutuyor.”
Koichi şaşkınlıkla:
“O koca adamın bu kadar sıcak kanlı olmasını beklemezdim.”
İçkisinden büyük bir yudum alır. Yousuke toparlanır:
“Bu güzel anınızı bozmak istemezdim ama dostum, artık dönmemiz gerek.”
Koichi iç çeker:
“Galiba haklısın. Koca adamı çağırayım, çocukları öpeyim, geliyorum.”
İçeri girer. Koruma sessizce çocuklara bakmaktadır. Gözleri yumuşamıştır. Koichi omzuna iki kere hafifçe vurur:
“Hadi dostum, gidiyoruz.”
Koruma başını çevirir:
“Acaba… ellerinden öpme şansım var mı?”
Gözleri büyümüştür, parlıyordur.
Koichi tebessüm eder, başıyla onaylar. Adam yavaşça, saygıyla Rei ve Kuta’nın ellerinden öper:
“Teşekkür ederim.”
Minik ama hızlı adımlarla evden çıkar. Koichi, kızının yanağını okşar:
“Güzel kızım Rei… Çok güzel bir hayat yaşayacaksınız.”
Yanağından öper, elini bırakmadan Kuta’yı da öper:
“Büyüyüp koca adam olacaksın, canım oğlum. Çok geçmeden geri geleceğim.”
Arkasına bakmadan çıkar. Yousuke ve koruma helikopterin önündedir. Yurika ayakta, ilk tanıştıkları günkü gibi gülümsemektedir. Ellerini önünde birleştirmiş, parmakları birbirine dolanmıştır.
Koichi hızla Yurika’nın yanına gider. Sarılır:
“Tatlım, söz veriyorum geri döneceğim.”
Yurika’nın gözünden bir damla yaş süzülür:
“Geleceğini biliyorum, aptal. Ama artık Yousuke’yi daha fazla bekletme.”
Koichi onu bir kez daha öper ve arkasına bakmadan yürümeye başlar. Yurika ardından seslenir:
“Seni çok seviyorum tatlım!”
Koichi gözlerini siler. Helikopterin yanına vardığında döner, bağırır:
“Çocuklarımıza çok iyi bak!”
Helikoptere biner. Hava yükselirken, Yousuke yanına oturur, gözlerini siler:
“Harika bir ailen var.”
Koruma dışarı bakar, gözleri dolmuştur. İçinden geçirir:
“Ne güzel bir baba…”
Ve bölüm burada sona erer.

Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Sinir Bozucu
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!