Bölüm 11

Bölüm 11: Yedinci Cinayet – DNA Şifresi
Sarah Mitchell, sabahın erken saatlerinde uyandığında, telefonunun sürekli çaldığını fark etti. Arayan yine Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, yedinci cinayet var. Brandeis Üniversitesi’nde bir biyoloji profesörü öldürülmüş.”
Sarah hemen hazırlandı ve Brandeis kampüsüne gitti. Bu sefer, Profesör Jennifer Martinez’in ofisinde, önceki cinayetlerden çok farklı bir manzara ile karşılaştı.
Profesör Martinez’in vücudu, masasının üzerinde yatıyordu, ancak bu sefer etrafında DNA şifreleri vardı. Duvarlarda, masada, hatta profesörün vücudunun üzerinde bile karmaşık DNA dizileri yazılmıştı.
“Bu DNA dizileri ne anlama geliyor?” dedi Rodriguez.
Sarah dikkatle inceledi. “Bu… bu DNA şifreleri. Ama bu diziler, normal DNA dizileri değil.”
Ajan Davis masanın üzerindeki kağıdı buldu. “Burada da bir not var.”
Kağıdı okudu: “Yedinci hamle. DNA’nın kodunda gerçek gizli.”
Sarah notu inceledi. “Aynı yazı. Aynı katil.”
Dr. Park vücudu inceledi. “Ölüm zamanı yaklaşık sekiz saat önce. Aynı yöntem.”
Sarah ofisi dolaştı. “Bu katil, her cinayetinde farklı bir tema kullanıyor. İlk cinayet matematik formülleri, ikinci cinayet geometri, üçüncü cinayet Fibonacci dizisi, dördüncü cinayet şifreleme, beşinci cinayet müzik, altıncı cinayet labirent, yedinci cinayet DNA şifresi.”
Rodriguez başını salladı. “Ama neden DNA? Bu bir biyoloji profesörü.”
Sarah düşündü. “DNA, matematiksel bir yapıya sahip. DNA dizileri, A, T, G, C harfleriyle yazılır. Belki de katil, bu bağlantıyı vurgulamak istiyor.”
O anda, Sarah’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Duvardaki DNA dizilerinin arasında, küçük bir sembol vardı. Bir çift sarmal.
“Bu çift sarmal ne anlama geliyor?” dedi Sarah.
Rodriguez yaklaştı. “Çift sarmal mı? Nerede?”
Sarah parmağıyla gösterdi. “Burada. DNA dizilerinin arasında gizlenmiş.”
Ajan Davis fotoğraf çekti. “Bu çift sarmal, belki de DNA’nın yapısını gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Çift sarmal… çift sarmal… belki de bir ikiz. Ya da belki de… bir aile.”
“Aile mi?”
“Evet. Belki de bu çift sarmal, bir aileyi temsil ediyor. Belki de benim ailemi.”
Rodriguez hızlıca not aldı. “Senin ailen mi?”
Sarah düşündü. “Evet. Ailem öldü. Ve Alexander Blackwood sorumlu.”
O günün akşamında, Sarah otel odasında otururken, DNA şifrelerini tekrar inceledi. Bu şifrelerin bir anlamı olmalıydı.
Telefonu çaldı. Arayan Dr. Chen’di.
“Sarah, DNA şifrelerini inceledim. Bu diziler, normal DNA dizileri değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu diziler, şifrelenmiş DNA. Her harf, başka bir harfle değiştirilmiş.”
Sarah gözlerini açtı. “Şifrelenmiş mi? Nasıl çözebiliriz?”
“Eğer bu dizileri analiz edersek… bunlar belirli bir pattern gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Hangi pattern?”
“Eğer bu dizileri çözersek… bunlar bir mesaj yazıyor.”
Sarah şaşırdı. “Mesaj mı? Ne mesajı?”
“Bu mesaj… bu mesaj senin ailenle ilgili.”
Sarah’nın kalbi hızlandı. “Ailemle mi? Ne söylüyor?”
“Bu mesaj… bu mesaj senin ailenin DNA’sını gösteriyor.”
Sarah şaşırdı. “Ailemin DNA’sı mı?”
“Evet. Ve bu DNA… bu DNA normal değil.”
Sarah düşündü. “Ne demek istiyorsun?”
“Bu DNA… bu DNA değiştirilmiş. Sanki birisi bu DNA’yı manipüle etmiş.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Manipüle etmiş mi? Kim?”
“Alexander Blackwood. Bu DNA, onun tarafından değiştirilmiş.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, ailemin DNA’sını değiştirmiş mi?”
“Evet. Ve bu, ailenin ölümünün gerçek nedenini gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Ne demek istiyorsun?”
“Alexander Blackwood, ailenin DNA’sını değiştirmiş. Ve bu değişiklik, ailenin ölümüne neden olmuş.”
Sarah’nın gözleri yaşlarla doldu. “Bu imkansız.”
“Ama DNA bunu gösteriyor. Alexander Blackwood, ailenin genetik yapısını değiştirmiş.”
Sarah düşündü. “Ama neden? Neden ailemin DNA’sını değiştirsin?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de ailen, Alexander Blackwood’un geçmişiyle ilgili bir şey biliyordu. Ve onları susturmak için DNA’larını değiştirmiş.”
Sarah başını salladı. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Yedi cinayet, yedi farklı matematiksel tema, yedi farklı ipucu. Ama ortak bir bağlantı vardı: Ailesinin DNA’sı.
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un dosyasını tekrar inceledi. Bu adam, gerçekten ailesinin DNA’sını değiştirmiş miydi?
Telefonu çaldı. Arayan Ajan Davis’di.
“Sarah, DNA analizini tamamladım. Bu DNA, gerçekten değiştirilmiş.”
“Nasıl anlıyorsun?”
“Bu DNA dizilerinde, normal olmayan mutasyonlar var. Bu mutasyonlar, doğal değil. Birisi tarafından yapılmış.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, ailemin DNA’sını değiştirmiş?”
“Evet. Ve bu değişiklik, ailenin ölümüne neden olmuş.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? DNA değişikliği nasıl ölüme neden olur?”
Ajan Davis düşündü. “Belki de Alexander Blackwood, ailenin DNA’sına bir virüs eklemiş. Bu virüs, ailenin ölümüne neden olmuş.”
Sarah şaşırdı. “Virüs mü?”
“Evet. Genetik mühendislik. Alexander Blackwood, ailenin DNA’sına ölümcül bir virüs eklemiş.”
Sarah düşündü. “Yani ailem, normal bir trafik kazasında ölmemiş mi?”
“Hayır. Ailen, genetik bir saldırı sonucu ölmüş.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O bir biyolojik terörist.”
“Evet. Ve bu, onu çok daha tehlikeli yapıyor.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten bu kadar tehlikeli miydi?
O gece, Sarah otel odasında otururken, ailesinin fotoğrafına baktı. Anne, baba ve küçük kız kardeşi. Hepsi Alexander Blackwood’un genetik saldırısı sonucu ölmüştü.
O anda, Sarah’nın içinde bir öfke uyandı. Alexander Blackwood, ailesini sadece öldürmemiş, onların DNA’sını değiştirmişti. Bu, çok daha korkunç bir suçtu.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, sekizinci cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, DNA şifrelerinin çözümü duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun.”
—