Bölüm 22
Bölüm 22: Sarah’nın Hipnoterapisi
Sarah Mitchell, Dr. Chen’in ofisinde otururken, hipnoterapi seansına hazırlanıyordu. Geçen gece Alexander Blackwood ile yaptığı telefon konuşması ve on birinci cinayetteki felsefi formüller, onu derinden sarsmıştı. Artık gerçekten hedef olduğunu biliyordu ve bastırılmış anılarını geri getirmek, Alexander Blackwood’u anlamanın tek yolu gibi görünüyordu.
Dr. Chen, Sarah’nın karşısına oturdu. “Sarah, bu seans çok önemli. Bastırılmış anılarını geri getirmek, Alexander Blackwood’u anlamamıza yardım edebilir.”
Sarah başını salladı. “Ama bu güvenli mi? Bastırılmış anılar geri gelirse ne olur?”
“Sarah, bastırılmış anılar geri geldiğinde, bazen travmatik olabilir. Ama bu anılar, gerçeği bulmamıza yardım edebilir.”
Sarah düşündü. “Yani bu anılar, travmatik olabilir mi?”
“Evet. Ama bu anılar, Alexander Blackwood’u anlamamıza yardım edebilir.”
Sarah masanın üzerindeki fotoğrafa baktı. Bu fotoğrafta, o ve Alexander Blackwood, birlikte oynuyordu. Ama bu anıyı hiç hatırlamıyordu.
Dr. Chen Sarah’nın omzuna elini koydu. “Sarah, bu fotoğraf, senin çocukluk anılarını tetikliyor mu?”
Sarah başını salladı. “Hayır. Bu fotoğrafta ne olduğunu hatırlamıyorum.”
Dr. Chen düşündü. “Belki de bu anı, gerçekten bastırılmış. Belki de bu anı, senin zihninde gizli bir yerde duruyor.”
Sarah düşündü. “Bastırılmış mı? Nasıl?”
“Bazen zihin, acı veren anıları unutur. Bu, bir koruma mekanizmasıdır.”
Sarah düşündü. “Yani ben Alexander Blackwood’u hatırlamıyor muyum?”
“Evet. Ve bu, normal. Travmatik olaylar, anıları bastırabilir.”
Sarah fotoğrafı tekrar inceledi. “Bu fotoğrafta, ben ve Alexander Blackwood, birlikte oynuyoruz. Ama ben bunu hiç hatırlamıyorum.”
Dr. Chen düşündü. “Belki de bu anı, senin zihninde gizli bir yerde duruyor. Belki de bu anı, geri getirilebilir.”
Sarah şaşırdı. “Geri getirilebilir mi? Nasıl?”
“Hipnoterapi ile. Belki de hipnoterapi, bu anıyı geri getirebilir.”
Sarah düşündü. “Hipnoterapi mi? Bu güvenli mi?”
“Evet. Hipnoterapi, güvenli bir yöntemdir. Ve bu, senin anılarını geri getirmene yardım edebilir.”
Sarah düşündü. “Ama neden? Neden bu anıyı hatırlamak istiyorum?”
“Çünkü bu anı, Alexander Blackwood’un neden ailenizi öldürdüğünü açıklayabilir. Bu anı, gerçeği bulmamıza yardım edebilir.”
Sarah fotoğrafı tekrar inceledi. “Bu fotoğrafta, aileler mutlu görünüyor. Normal bir aile gibi. Ama bu, gerçek mi?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de bu fotoğraf, gerçek değil. Belki de bu fotoğraf, manipüle edilmiş.”
Sarah şaşırdı. “Manipüle edilmiş mi? Nasıl?”
“Belki de bu fotoğraf, Alexander Blackwood tarafından manipüle edilmiş. Belki de bu fotoğraf, gerçek değil.”
Sarah düşündü. “Yani bu fotoğraf, sahte mi?”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un ne kadar tehlikeli olduğunu gösteriyor.”
Sarah fotoğrafı tekrar inceledi. “Bu fotoğrafta, ben ve Alexander Blackwood, birlikte oynuyoruz. Ama bu, gerçek mi?”
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de bu fotoğraf, gerçek değildi. Belki de Alexander Blackwood, bu fotoğrafı manipüle etmişti.
Dr. Chen Sarah’nın omzuna elini koydu. “Sarah, hipnoterapi seansına başlayalım. Bu seans, senin anılarını geri getirmene yardım edebilir.”
Sarah düşündü. “Ama bu güvenli mi? Bastırılmış anılar geri gelirse ne olur?”
“Sarah, bastırılmış anılar geri geldiğinde, bazen travmatik olabilir. Ama bu anılar, gerçeği bulmamıza yardım edebilir.”
Sarah başını salladı. “Tamam. Başlayalım.”
Dr. Chen Sarah’ya hipnoterapi seansını başlattı. Sarah’nın gözleri kapandı ve derin bir trans haline girdi.
“Sarah, şimdi çocukluğuna dön. Beş ya da altı yaşındasın. Ne görüyorsun?”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bir park görüyorum. Çocuk parkı. Anne ve babamla birlikteyim.”
“Başka kim var?”
Sarah düşündü. “Başka bir aile var. Anne, baba ve küçük bir çocuk.”
“Bu çocuk kim?”
Sarah düşündü. “Bu çocuk… bu çocuk Alexander. Alexander Blackwood.”
Dr. Chen şaşırdı. “Alexander Blackwood mu? Onu hatırlıyor musun?”
Sarah başını salladı. “Evet. Alexander. Biz birlikte oynuyorduk.”
“Ne oynuyordunuz?”
Sarah düşündü. “Satranç oynuyorduk. Alexander, satranç oynamayı çok seviyordu.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah düşündü. “Alexander’ın ailesi… Alexander’ın ailesi normal görünüyordu. Ama bir şey vardı. Bir şey yanlıştı.”
“Ne yanlıştı?”
Sarah düşündü. “Alexander’ın ailesi… Alexander’ın ailesi çok sessizdi. Hiç konuşmuyorlardı. Sadece izliyorlardı.”
“Ne izliyorlardı?”
Sarah düşündü. “Bizi izliyorlardı. Alexander ve beni. Oyun oynarken bizi izliyorlardı.”
“Bu normal mi?”
Sarah başını salladı. “Hayır. Bu normal değil. Aileler, çocuklarını oyun oynarken izlemez. Ama Alexander’ın ailesi, bizi izliyordu.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah düşündü. “Alexander… Alexander çok zekiydi. Satranç oyununda beni her zaman yenerdi. Ama bu normal değildi. O çok küçüktü.”
“Ne kadar küçüktü?”
Sarah düşündü. “Beş ya da altı yaşındaydı. Ama satranç oyununda beni yenerdi. Bu normal değil.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah düşündü. “Alexander’ın ailesi… Alexander’ın ailesi bizim evimize gelirdi. Ama bu normal değildi. Aileler, birbirlerinin evine gelmez.”
“Ne zaman gelirlerdi?”
Sarah düşündü. “Gece gelirlerdi. Gece geç saatlerde. Ama bu normal değil.”
“Ne yaparlardı?”
Sarah düşündü. “Konuşurlardı. Anne ve babamla konuşurlardı. Ama ben ne konuştuklarını bilmiyordum.”
“Alexander ne yapardı?”
Sarah düşündü. “Alexander… Alexander benimle oynardı. Ama bu normal değildi. Gece geç saatlerde oyun oynamak normal değil.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah’nın yüzü değişti. “Korku… korku hatırlıyorum. Alexander’ın ailesinden korkuyordum.”
“Neden korkuyordun?”
Sarah düşündü. “Çünkü… çünkü onlar normal değildi. Onlar farklıydı. Ama nasıl farklı olduklarını bilmiyordum.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah düşündü. “Alexander… Alexander bana bir şey söylemişti. Ama ne söylediğini hatırlamıyorum.”
“Ne söylemişti?”
Sarah düşündü. “Bir sır söylemişti. Ama ne sırrı olduğunu hatırlamıyorum.”
“Bu sır ne olabilir?”
Sarah düşündü. “Ailesiyle ilgili bir sır. Ama ne sırrı olduğunu hatırlamıyorum.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah’nın yüzü değişti. “Ağlama… ağlama hatırlıyorum. Alexander ağlıyordu. Ama neden ağladığını bilmiyordum.”
“Neden ağlıyordu?”
Sarah düşündü. “Çünkü… çünkü ailesi onu incitiyordu. Ama nasıl incittiklerini bilmiyordum.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah düşündü. “Karanlık… karanlık hatırlıyorum. Alexander’ın evi çok karanlıktı. Ama bu normal değildi.”
“Başka ne hatırlıyorsun?”
Sarah’nın yüzü değişti. “Korku… korku hatırlıyorum. Alexander’dan korkuyordum. Ama neden korktuğumu bilmiyordum.”
“Neden korkuyordun?”
Sarah düşündü. “Çünkü… çünkü Alexander farklıydı. Ama nasıl farklı olduğunu bilmiyordum.”
Dr. Chen Sarah’ya hipnoterapi seansını sonlandırdı. Sarah’nın gözleri açıldı.
“Sarah, nasıl hissediyorsun?”
Sarah başını salladı. “Garip… garip hissediyorum. Bu anılar gerçek mi?”
“Evet, Sarah. Bu anılar gerçek. Sen gerçekten Alexander Blackwood’u hatırlıyorsun.”
Sarah düşündü. “Yani ben ve Alexander Blackwood, gerçekten birlikte mi oynamışız?”
“Evet. Ve bu, çok önemli bir bilgi.”
Sarah düşündü. “Ama neden? Neden bu önemli?”
“Çünkü bu, Alexander Blackwood’un neden ailenizi öldürdüğünü açıklayabilir.”
Sarah şaşırdı. “Nasıl açıklayabilir?”
“Eğer aileler tanışıyorduysa, belki de aileniz, Alexander Blackwood’un ailesinin sırrını biliyordu. Ve bu sır, onları öldürmek için yeterli bir neden.”
Sarah düşündü. “Yani ailem, Alexander Blackwood’un ailesinin sırrını mı biliyordu?”
“Evet. Ve bu sır, onları öldürmek için yeterli bir neden.”
Sarah düşündü. “Ama bu sır ne? Hangi sır?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de bu sır, Alexander Blackwood’un ailesinin seri katil olduğu sırrı.”
Sarah şaşırdı. “Seri katil mi?”
“Evet. Ve bu sır, onları öldürmek için yeterli bir neden.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood’un ailesi, gerçekten seri katil miydi?”
“Evet. Ve bu sır, onları öldürmek için yeterli bir neden.”
Sarah düşündü. “Ama neden? Neden ailem bu sırrı bilsin?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de aileler, aynı mahallede yaşıyordu. Belki de aileler, birbirlerini tanıyordu.”
Sarah düşündü. “Yani ailem, Alexander Blackwood’un ailesini mi tanıyordu?”
“Evet. Ve bu, onları öldürmek için yeterli bir neden.”
Sarah düşündü. “Ama neden? Neden bu sırrı açıklamadılar?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de aileniz, bu sırrı açıklamaya korkuyordu. Belki de Alexander Blackwood’un ailesi, onları tehdit etmişti.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood’un ailesi, ailemi mi tehdit etmiş?”
“Evet. Ve bu tehdit, ailenizi susturmuş.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un neden ailenizi öldürdüğünü açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, ailemi susturmak için mi öldürdü?”
“Evet. Ve bu, çok daha mantıklı bir açıklama.”
Sarah masanın üzerindeki fotoğrafa baktı. Bu fotoğrafta, o ve Alexander Blackwood, birlikte oynuyordu. Ama şimdi bu anıyı hatırlıyordu.
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de bu anı, gerçekti. Belki de o ve Alexander Blackwood, gerçekten birlikte oynamıştı.
O gece, Sarah otel odasında otururken, hipnoterapi seansında hatırladığı anıları düşündü. Bu anılar gerçek miydi? Yoksa sadece hayal miydi?
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de bu anılar, gerçekti. Belki de o ve Alexander Blackwood, gerçekten birlikte oynamıştı.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, on ikinci cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, Sarah’nın hipnoterapi seansının kaydı duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun. Anılarını hatırlıyorsun, Sarah. Ama henüz gerçeği anlamıyorsun.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!