Bölüm 29
Bölüm 29: Sarah’nın Kararı
Sarah Mitchell, FBI ofisinde otururken, Alexander Blackwood’un söylediklerini düşünüyordu. Gerçek kimliği, matematiksel yetenekleri, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Hipnoterapi seansında hatırladığı anılar ve psikolojik testlerin analizi, artık daha anlamlı geliyordu.
Ajan Davis, Sarah’nın yanına oturdu. “Sarah, Alexander Blackwood’un söyledikleri hakkında ne düşünüyorsun?”
Sarah başını kaldırdı. “Ne demek istiyorsun?”
“Alexander Blackwood’un söyledikleri. Senin gerçek kimliğin hakkında.”
Sarah düşündü. “Gerçek kimliğim mi? Ben kimim?”
“Alexander Blackwood, senin matematiksel bir deha olduğunu söylüyor. Senin seri katillerin kodlarını çözebildiğini söylüyor.”
Sarah şaşırdı. “Matematiksel deha mı? Ben mi?”
“Evet. Alexander Blackwood, senin özel bir yeteneğe sahip olduğunu söylüyor.”
Sarah düşündü. “Özel yetenek mi? Hangi yetenek?”
“Kod çözme yeteneği. Seri katillerin bıraktığı matematiksel kodları çözme yeteneği.”
Sarah şaşırdı. “Kod çözme mi? Hangi kodları?”
“Matematiksel kodları. Seri katillerin bıraktığı matematiksel kodları.”
Sarah düşündü. “Yani ben, gerçekten de kod çözebiliyor muydum?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Kim gizledi?”
“FBI, Sarah. FBI senin gerçek kimliğini gizledi.”
Sarah düşündü. “FBI mı? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah şaşırdı. “Hedef mi? Kimin hedefi?”
“Seri katillerin hedefi, Sarah. Sen, seri katillerin hedefiydin.”
Sarah düşündü. “Seri katillerin mi? Neden?”
“Çünkü sen, onları yakalayabilirdin. Sen, onların kodlarını çözebilirdin.”
Sarah düşündü. “Yani ben, seri katillerin düşmanı mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu, gizlendi.”
Sarah düşündü. “Gizlendi mi? Nasıl?”
“FBI, senin anılarını manipüle etti. Senin normal bir çocuk olduğunu söyledi.”
Sarah şaşırdı. “Normal çocuk mu? Ama ben normal değil miydim?”
“Alexander Blackwood, senin normal olmadığını söylüyor. Senin özel bir çocuk olduğunu söylüyor.”
Sarah düşündü. “Özel mi? Nasıl?”
“Matematiksel deha. Sen, matematiksel bir dehasın.”
Sarah düşündü. “Yani ben, gerçekten de matematiksel bir deha mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah düşündü. “Yani FBI, beni korumak için mi gizledi?”
“Evet. Ama bu, doğru değildi.”
Sarah düşündü. “Doğru değil mi? Neden?”
“Çünkü sen, kendi yeteneklerini kullanma hakkına sahipsin, Sarah. Sen, gerçeği öğrenme hakkına sahipsin.”
Sarah düşündü. “Gerçeği mi? Hangi gerçeği?”
“Senin gerçek kimliğini, Sarah. Senin kim olduğunu.”
Sarah şaşırdı. “Kim olduğumu mu? Ben kimim?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Sarah düşündü. “Hangi kararı?”
“Kim olduğun kararını, Sarah. Gerçek kimliğin kararını.”
Sarah şaşırdı. “Gerçek kimliğim mi? Benim gerçek kimliğim ne?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten onun gerçek kimliğini biliyor muydu?
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de onun gerçek kimliğini biliyordu. Ama bu kimlik, gerçekten de doğru muydu?
Dr. Chen Sarah’nın yanına oturdu. “Sarah, Alexander Blackwood’un söyledikleri hakkında ne düşünüyorsun?”
Sarah başını kaldırdı. “Ne demek istiyorsun?”
“Alexander Blackwood’un söyledikleri. Senin gerçek kimliğin hakkında.”
Sarah düşündü. “Gerçek kimliğim mi? Ben kimim?”
“Alexander Blackwood, senin özel bir yeteneğe sahip olduğunu söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Kim gizledi?”
“FBI, Sarah. FBI senin gerçek kimliğini gizledi.”
Sarah düşündü. “FBI mı? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah şaşırdı. “Hedef mi? Kimin hedefi?”
“Seri katillerin hedefi, Sarah. Sen, seri katillerin hedefiydin.”
Sarah düşündü. “Seri katillerin mi? Neden?”
“Çünkü sen, onları yakalayabilirdin. Sen, onların kodlarını çözebilirdin.”
Sarah düşündü. “Yani ben, seri katillerin düşmanı mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu, gizlendi.”
Sarah düşündü. “Gizlendi mi? Nasıl?”
“FBI, senin anılarını manipüle etti. Senin normal bir çocuk olduğunu söyledi.”
Sarah şaşırdı. “Normal çocuk mu? Ama ben normal değil miydim?”
“Alexander Blackwood, senin normal olmadığını söylüyor. Senin özel bir çocuk olduğunu söylüyor.”
Sarah düşündü. “Özel mi? Nasıl?”
“Matematiksel deha. Sen, matematiksel bir dehasın.”
Sarah düşündü. “Yani ben, gerçekten de matematiksel bir deha mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah düşündü. “Yani FBI, beni korumak için mi gizledi?”
“Evet. Ama bu, doğru değildi.”
Sarah düşündü. “Doğru değil mi? Neden?”
“Çünkü sen, kendi yeteneklerini kullanma hakkına sahipsin, Sarah. Sen, gerçeği öğrenme hakkına sahipsin.”
Sarah düşündü. “Gerçeği mi? Hangi gerçeği?”
“Senin gerçek kimliğini, Sarah. Senin kim olduğunu.”
Sarah şaşırdı. “Kim olduğumu mu? Ben kimim?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Sarah düşündü. “Hangi kararı?”
“Kim olduğun kararını, Sarah. Gerçek kimliğin kararını.”
Sarah şaşırdı. “Gerçek kimliğim mi? Benim gerçek kimliğim ne?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten onun gerçek kimliğini biliyor muydu?
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de onun gerçek kimliğini biliyordu. Ama bu kimlik, gerçekten de doğru muydu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, kim olduğunu düşündü. Gerçekten de matematiksel bir deha mıydı? Gerçekten de seri katillerin kodlarını çözebiliyor muydu?
Telefonu çaldı. Arayan Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, FBI’dan bir mesaj var. Seninle konuşmak istiyorlar.”
Sarah’nın kalbi hızlandı. “FBI mı? Neden?”
“Senin gerçek kimliğin hakkında. Alexander Blackwood’un söyledikleri hakkında.”
Sarah düşündü. “Alexander Blackwood’un söyledikleri mi? Ne söyledi?”
“Senin matematiksel bir deha olduğunu söyledi. Senin özel bir yeteneğe sahip olduğunu söyledi.”
Sarah şaşırdı. “Matematiksel deha mı? Ben mi?”
“Evet. Alexander Blackwood, senin özel bir yeteneğe sahip olduğunu söylüyor.”
Sarah düşündü. “Özel yetenek mi? Hangi yetenek?”
“Kod çözme yeteneği. Seri katillerin bıraktığı matematiksel kodları çözme yeteneği.”
Sarah şaşırdı. “Kod çözme mi? Hangi kodları?”
“Matematiksel kodları. Seri katillerin bıraktığı matematiksel kodları.”
Sarah düşündü. “Yani ben, gerçekten de kod çözebiliyor muydum?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Kim gizledi?”
“FBI, Sarah. FBI senin gerçek kimliğini gizledi.”
Sarah düşündü. “FBI mı? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah şaşırdı. “Hedef mi? Kimin hedefi?”
“Seri katillerin hedefi, Sarah. Sen, seri katillerin hedefiydin.”
Sarah düşündü. “Seri katillerin mi? Neden?”
“Çünkü sen, onları yakalayabilirdin. Sen, onların kodlarını çözebilirdin.”
Sarah düşündü. “Yani ben, seri katillerin düşmanı mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu, gizlendi.”
Sarah düşündü. “Gizlendi mi? Nasıl?”
“FBI, senin anılarını manipüle etti. Senin normal bir çocuk olduğunu söyledi.”
Sarah şaşırdı. “Normal çocuk mu? Ama ben normal değil miydim?”
“Alexander Blackwood, senin normal olmadığını söylüyor. Senin özel bir çocuk olduğunu söylüyor.”
Sarah düşündü. “Özel mi? Nasıl?”
“Matematiksel deha. Sen, matematiksel bir dehasın.”
Sarah düşündü. “Yani ben, gerçekten de matematiksel bir deha mıydım?”
“Alexander Blackwood öyle söylüyor. Ama bu yetenek, gizlendi.”
Sarah şaşırdı. “Gizlendi mi? Neden?”
“Çünkü bu yetenek, tehlikeliydi. Bu yetenek, seni hedef haline getiriyordu.”
Sarah düşündü. “Yani FBI, beni korumak için mi gizledi?”
“Evet. Ama bu, doğru değildi.”
Sarah düşündü. “Doğru değil mi? Neden?”
“Çünkü sen, kendi yeteneklerini kullanma hakkına sahipsin, Sarah. Sen, gerçeği öğrenme hakkına sahipsin.”
Sarah düşündü. “Gerçeği mi? Hangi gerçeği?”
“Senin gerçek kimliğini, Sarah. Senin kim olduğunu.”
Sarah şaşırdı. “Kim olduğumu mu? Ben kimim?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Sarah düşündü. “Hangi kararı?”
“Kim olduğun kararını, Sarah. Gerçek kimliğin kararını.”
Sarah şaşırdı. “Gerçek kimliğim mi? Benim gerçek kimliğim ne?”
“Bu soruyu kendin cevaplamalısın, Sarah. Bu kararı kendin vermelisin.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten onun gerçek kimliğini biliyor muydu?
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de onun gerçek kimliğini biliyordu. Ama bu kimlik, gerçekten de doğru muydu?
O gece, Sarah kararını verdi. Kim olduğunu öğrenmek istiyordu. Gerçek kimliğini öğrenmek istiyordu.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, Sarah’nın kararını bekliyordu. Masasının üzerinde, Sarah’nın gerçek kimliğinin detayları duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun. Kim olduğunu öğreneceksin, Sarah. Ve bu, seni değiştirecek.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!