Bölüm 40

Bölüm 40: On Altıncı Cinayet – Tarih
Sarah Mitchell, beşinci yüzleşmeden sonra, Alexander Blackwood’un söylediklerini düşünüyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Beşinci yüzleşmede öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
Sabahın erken saatlerinde, Sarah’nın telefonu çaldı. Arayan yine Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, on altıncı cinayet var. Tufts Üniversitesi’nde bir tarih profesörü öldürülmüş.”
Sarah hemen hazırlandı ve Tufts Üniversitesi kampüsüne gitti. Bu sefer, Profesör Elizabeth Wilson’ın ofisinde, önceki cinayetlerden çok farklı bir manzara ile karşılaştı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Profesör Wilson’ın vücudu, masasının üzerinde yatıyordu, ancak bu sefer etrafında tarihi araştırmalar vardı. Duvarlarda, masada, hatta profesörün vücudunun üzerinde bile karmaşık tarihi formüller, olay analizleri ve kronolojik hesaplamalar yazılmıştı. Her analiz, Alexander Blackwood’un tarihsel sistemini analiz etmeye çalışıyor gibiydi.
“Bu tarihi analizler ne anlama geliyor?” dedi Rodriguez, Sarah’nın yanına yaklaşarak.
Sarah dikkatle inceledi. “Bu… bu tarihi analizler. Ama bu analizler, normal tarihi analizler değil. Bunlar şifrelenmiş.”
Ajan Davis masanın üzerindeki kağıdı buldu. “Burada da bir not var.”
Kağıdı okudu: “On altıncı hamle. Tarihsel sistemin kodunda gerçek gizli. Sarah, artık tarihsel sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorsun.”
Sarah notu inceledi. “Aynı yazı. Aynı katil. Ama bu sefer bana özel bir mesaj var. Tarihsel sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorum mu?”
Dr. Park vücudu inceledi. “Ölüm zamanı yaklaşık on sekiz saat önce. Aynı yöntem. Ama bu sefer daha dikkatli bir iş.”
Sarah ofisi dolaştı. “Bu katil, her cinayetinde farklı bir tema kullanıyor. İlk cinayet matematik formülleri, ikinci cinayet geometri, üçüncü cinayet Fibonacci dizisi, dördüncü cinayet şifreleme, beşinci cinayet müzik, altıncı cinayet labirent, yedinci cinayet DNA şifresi, sekizinci cinayet astronomi, dokuzuncu cinayet kimya, onuncu cinayet satranç, on birinci cinayet felsefe, on ikinci cinayet psikoloji, on üçüncü cinayet sosyoloji, on dördüncü cinayet antropoloji, on beşinci cinayet ekonomi, on altıncı cinayet tarih. Her tema, onun zihninin farklı bir yönünü gösteriyor. Ama tarih… tarih en derin olanı.”
Rodriguez başını salladı. “Ama neden tarih? Bu bir tarih profesörü.”
Sarah düşündü. “Tarih, geçmişin nasıl çalıştığını analiz eder. Belki de Alexander Blackwood, geçmişin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor. Belki de o, kendi geçmişini anlamaya çalışıyor.”
O anda, Sarah’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Duvardaki tarihi analizlerin arasında, küçük bir sembol vardı. Bir zaman sembolü.
“Bu zaman sembolü ne anlama geliyor?” dedi Sarah.
Rodriguez yaklaştı. “Zaman sembolü mü? Nerede?”
Sarah parmağıyla gösterdi. “Burada. Tarihi analizlerin arasında gizlenmiş.”
Ajan Davis fotoğraf çekti. “Bu zaman sembolü, belki de bir mesaj taşıyor.”
Sarah düşündü. “Zaman sembolü… zaman sembolü… belki de bir geçmiş. Ya da belki de… bir gelecek.”
“Geçmiş mi?”
“Evet. Belki de bu zaman sembolü, bir geçmişi temsil ediyor. Belki de Alexander Blackwood’un geçmişini.”
Rodriguez hızlıca not aldı. “Alexander Blackwood’un geçmişi mi?”
Sarah düşündü. “Evet. Alexander Blackwood’un geçmişi. Onun tarihsel geçmişini.”
Dr. Chen yaklaştı. “Bu çok ilginç bir gözlem, Sarah. Zaman sembolü, gerçekten de geçmişi temsil eder. Belki de Alexander Blackwood, kendi geçmişinin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi geçmişini mi analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklayabilir.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Geçmiş analizi nasıl karmaşık yapar?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de Alexander Blackwood, kendi geçmişinin neden seri katil olduğunu anlamaya çalışıyor. Belki de o, tarihin neden onu bu yola sürüklediğini anlamaya çalışıyor.”
Sarah şaşırdı. “Tarihin sürüklemesi mi? Alexander Blackwood mu?”
“Evet. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de tarihin neden onu seri katil yaptığını anlamaya çalışıyor. Ama bu analiz, onu daha da karmaşık yapıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi geçmişini mi analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu analiz, onu çok karmaşık yapıyor.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. On altı cinayet, on altı farklı matematiksel tema, on altı farklı ipucu. Ama ortak bir bağlantı vardı: Alexander Blackwood’un tarihsel sistem analizi.
O günün akşamında, Sarah FBI ofisinde otururken, tarihi analizleri tekrar inceledi. Bu analizlerin bir anlamı olmalıydı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Dr. Chen Sarah’nın yanına oturdu. “Sarah, tarihi analizleri inceledim. Bu analizler, normal tarihi analizler değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu analizler, şifrelenmiş tarihi analizler. Her sembol, başka bir sembolle değiştirilmiş.”
Sarah gözlerini açtı. “Şifrelenmiş mi? Nasıl çözebiliriz?”
“Eğer bu analizleri analiz edersek… bunlar belirli bir pattern gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Hangi pattern?”
“Eğer bu analizleri çözersek… bunlar bir mesaj yazıyor.”
Sarah şaşırdı. “Mesaj mı? Ne mesajı?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un tarihsel sistemle ilgili.”
Sarah’nın kalbi hızlandı. “Tarihsel sistemle mi? Ne söylüyor?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un neden seri katil olduğunu gösteriyor.”
Sarah şaşırdı. “Neden seri katil olduğunu mu?”
“Evet. Ve bu neden… bu neden beklenmedik.”
Sarah düşündü. “Ne demek istiyorsun?”
“Bu neden… bu neden tarihsel sistemin bir parçası. Alexander Blackwood, tarihsel sistemin bir parçası olarak seri katil oldu.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Tarihsel sistemin bir parçası mı? Nasıl?”
“Alexander Blackwood’un geçmişi, tarihsel sistemin bir parçası. Ve bu sistem, onu seri katil yaptı.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O tarihsel sistemin bir parçası.”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O tarihsel sistemin bir ürünü.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Tarihsel sistem nasıl seri katil yapar?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un geçmişi, tarihsel sistemin karanlık yönünü temsil ediyor. Belki de o, tarihsel sistemin unutulmuş yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. Tarihsel sistemin unutulmuş yönü. Alexander Blackwood, bu unutulmuş yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, tarihsel sistemin unutulmuş yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O tarihsel sistemin unutulmuş yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Tarihsel sistemin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Dr. Chen düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un geçmişi, tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Belki de o, tarihsel sistemin yok sayılan yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. Tarihsel sistemin yok sayılan yönü. Alexander Blackwood, bu yok sayılan yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, tarihsel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O tarihsel sistemin yok sayılan yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten tarihsel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un dosyasını tekrar inceledi. Bu adam, gerçekten tarihsel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
Telefonu çaldı. Arayan Ajan Davis’di.
“Sarah, tarihi analizlerin analizini tamamladım. Bu analizler, gerçekten şifrelenmiş.”
“Nasıl anlıyorsun?”
“Bu tarihi analizlerde, normal olmayan pattern’ler var. Bu pattern’ler, doğal değil. Birisi tarafından yapılmış.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, tarihsel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onu seri katil yapmış.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Tarihsel sistemin yok sayılan yönü nasıl seri katil yapar?”
Ajan Davis düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un geçmişi, tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden gelme mi?”
“Evet. Tarihsel sistemin görmezden gelmesi. Alexander Blackwood, bu görmezden gelmenin bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un çocukluk fotoğrafına baktı. Küçük bir çocuk, masum görünüyordu. Ama bu çocuk, gerçekten tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O anda, Sarah’nın içinde bir acıma duygusu uyandı. Alexander Blackwood, gerçekten tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu? Ama bu, onun suçlarını mazur göstermezdi.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, on yedinci cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, tarihi analizlerin çözümü duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun. Tarihsel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyorum, Sarah. Ama bu, benim seçimim değildi.”
—