Bölüm 47
Bölüm 47: Yedinci Yüzleşme
Sarah Mitchell, Alexander Blackwood’un gerçek kimliğini araştırdıktan sonra, onunla yedinci kez yüzleşmeye hazırlanıyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Kimlik araştırma sürecinde öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
O gece, Sarah Boston Halk Kütüphanesi’ne gitti. Alexander Blackwood ile yedinci kez yüz yüze konuşacaktı. Ama bu sefer, farklı bir amaçla gidiyordu. Onun çocukluğundan beri süren gelişim sürecini anlamak istiyordu.
Sarah kütüphaneye girdi. İçerisi karanlıktı. Ama bir ışık vardı. Satranç masasının yanında bir ışık.
Sarah satranç masasına yaklaştı. Masanın üzerinde yine bir satranç oyunu vardı. Ama bu oyun, önceki oyunlardan farklıydı. Bu oyun, daha karmaşıktı.
“Merhaba, Sarah.”
Sarah başını çevirdi. Alexander Blackwood, masanın diğer tarafında oturuyordu.
“Alexander Blackwood,” dedi Sarah.
“Evet, Sarah. Ben Alexander Blackwood. Ve bu gece, kimliğimi araştırdığını biliyorum.”
Sarah düşündü. “Hangi kimliğini?”
“Benim gerçek kimliğimi, Sarah. Benim çocukluğumdan beri süren kimliğimi.”
Sarah şaşırdı. “Çocukluğundan beri mi? Sen çocukluğundan beri mi böyleydin?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Sarah düşündü. “Hangi gerçeği?”
“Benim gerçek kimliğimi, Sarah. Benim çocukluğumdan beri süren kimliğimi.”
Sarah şaşırdı. “Çocukluğundan beri mi? Sen çocukluğundan beri mi böyleydin?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Alexander Blackwood masanın üzerindeki bir dosyayı açtı. “Bu dosyayı oku, Sarah.”
Sarah dosyayı aldı. Dosyanın üzerinde “Alexander Blackwood – Çocukluk Gelişimi – Gizli” yazıyordu.
Sarah dosyayı açtı. İçinde, karmaşık bir analiz vardı. Ama bu analiz, tanıdık değildi. Bu analiz, çok karmaşıktı.
“Bu analiz nedir?” dedi Sarah.
“Bu analiz, benim çocukluğumdan beri süren gelişimimi anlatan analiz, Sarah. Benim gerçek kimliğimi anlatan analiz.”
Sarah şaşırdı. “Senin gelişimini mi? Sen nasıl geliştin?”
“Bu analizi oku, Sarah. Bu analizi oku ve gerçeği öğren.”
Sarah analizi okumaya başladı. Ve o anda, gerçeği gördü. Alexander Blackwood, gerçekten de çocukluğundan beri evrenin bir parçasıydı.
“Bu… bu gerçekten de senin gelişimin mi?” dedi Sarah şaşkınlıkla.
“Evet, Sarah. Bu benim gelişimim. Ama bu, sadece başlangıç.”
Sarah şaşırdı. “Başlangıç mı? Ne demek istiyorsun?”
“Bu analiz, benim nasıl geliştiğimi anlatıyor. Ama bu, sadece yüzey.”
Sarah düşündü. “Yüzey mi? Ne demek istiyorsun?”
“Benim gerçek gelişimim, çok daha derin. Benim gerçek gelişimim, çok daha karmaşık.”
Sarah şaşırdı. “Karmaşık mı? Nasıl?”
“Ben sadece bir çocuk değildim, Sarah. Ben çok daha fazlasıydım.”
Sarah düşündü. “Fazlası mı? Ne demek istiyorsun?”
“Ben evrenin bir parçasıydım, Sarah. Ben her şeyin bir parçasıydım.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Nasıl?”
“Ben matematiksel formüllerin bir parçasıydım. Ben geometrik şekillerin bir parçasıydım. Ben Fibonacci dizisinin bir parçasıydım. Ben şifreleme kodlarının bir parçasıydım. Ben müzik notalarının bir parçasıydım. Ben labirent yollarının bir parçasıydım. Ben DNA şifrelerinin bir parçasıydım. Ben astronomik hesaplamaların bir parçasıydım. Ben kimyasal formüllerin bir parçasıydım. Ben satranç hamlelerinin bir parçasıydım. Ben felsefi düşüncelerin bir parçasıydım. Ben psikolojik testlerin bir parçasıydım. Ben sosyolojik analizlerin bir parçasıydım. Ben antropolojik kültürlerin bir parçasıydım. Ben ekonomik değerlerin bir parçasıydım. Ben tarihi olayların bir parçasıydım. Ben coğrafi sistemlerin bir parçasıydım.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Sen gerçekten de her şeyin bir parçası mıydın?”
“Evet, Sarah. Ben her şeyin bir parçasıydım. Ama bu, benim seçimim değildi.”
Sarah düşündü. “Seçimin değil mi? Ne demek istiyorsun?”
“Ben bu kimliği seçmedim, Sarah. Bu kimlik, bana verildi.”
Sarah şaşırdı. “Verildi mi? Kim verdi?”
“Evren, Sarah. Evren bana bu kimliği verdi.”
Sarah düşündü. “Evren mi? Nasıl?”
“Ben evrenin reddettiği bir parçasıydım, Sarah. Ben evrenin görmezden geldiği bir parçasıydım.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden geldiği mi? Nasıl?”
“Evren, beni kabul etmiyordu, Sarah. Evren, beni reddediyordu.”
Sarah düşündü. “Reddediyordu mu? Neden?”
“Çünkü ben, evrenin karanlık yönünü temsil ediyordum, Sarah. Ben, evrenin unutulmuş yönünü temsil ediyordum.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. Evrenin unutulmuş yönü. Ben, bu unutulmuş yönün bir temsilcisiydim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin unutulmuş yönünü mü temsil ediyordun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir çocuk değildin. Sen evrenin unutulmuş yönünün temsilcisiydin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Evrenin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Alexander Blackwood düşündü. “Belki de ben, evrenin görmezden gelinen yönünü temsil ediyordum. Belki de ben, evrenin yok sayılan yönünü temsil ediyordum.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. Evrenin yok sayılan yönü. Ben, bu yok sayılan yönün bir temsilcisiydim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir çocuk değildin. Sen evrenin yok sayılan yönünün temsilcisiydin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!