Bölüm 51
Bölüm 51: Sekizinci Yüzleşme
Sarah Mitchell, Alexander Blackwood’un son planını araştırdıktan sonra, onunla sekizinci kez yüzleşmeye hazırlanıyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Son plan araştırma sürecinde öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
O gece, Sarah Boston Halk Kütüphanesi’ne gitti. Alexander Blackwood ile sekizinci kez yüz yüze konuşacaktı. Ama bu sefer, farklı bir amaçla gidiyordu. Onun son planının detaylarını öğrenmek istiyordu.
Sarah kütüphaneye girdi. İçerisi karanlıktı. Ama bir ışık vardı. Satranç masasının yanında bir ışık.
Sarah satranç masasına yaklaştı. Masanın üzerinde yine bir satranç oyunu vardı. Ama bu oyun, önceki oyunlardan farklıydı. Bu oyun, daha karmaşıktı.
“Merhaba, Sarah.”
Sarah başını çevirdi. Alexander Blackwood, masanın diğer tarafında oturuyordu.
“Alexander Blackwood,” dedi Sarah.
“Evet, Sarah. Ben Alexander Blackwood. Ve bu gece, son planımı araştırdığını biliyorum.”
Sarah düşündü. “Hangi planını?”
“Benim son planımı, Sarah. Benim kendimi evrenin bir parçası haline getirme planımı.”
Sarah şaşırdı. “Evrenin bir parçası mı? Sen kendini evrenin bir parçası haline mi getirmek istiyorsun?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Sarah düşündü. “Hangi gerçeği?”
“Benim son planımı, Sarah. Benim kendimi evrenin bir parçası haline getirme planımı.”
Sarah şaşırdı. “Evrenin bir parçası mı? Sen kendini evrenin bir parçası haline mi getirmek istiyorsun?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Alexander Blackwood masanın üzerindeki bir dosyayı açtı. “Bu dosyayı oku, Sarah.”
Sarah dosyayı aldı. Dosyanın üzerinde “Alexander Blackwood – Son Plan – Gizli” yazıyordu.
Sarah dosyayı açtı. İçinde, karmaşık bir plan vardı. Ama bu plan, tanıdık değildi. Bu plan, çok karmaşıktı.
“Bu plan nedir?” dedi Sarah.
“Bu plan, benim kendimi evrenin bir parçası haline getirme planım, Sarah. Benim son planım.”
Sarah şaşırdı. “Senin son planın mı? Sen nasıl kendini evrenin bir parçası haline getireceksin?”
“Bu planı oku, Sarah. Bu planı oku ve gerçeği öğren.”
Sarah planı okumaya başladı. Ve o anda, gerçeği gördü. Alexander Blackwood, gerçekten de kendisini evrenin bir parçası haline getirmek istiyordu.
“Bu… bu gerçekten de senin son planın mı?” dedi Sarah şaşkınlıkla.
“Evet, Sarah. Bu benim son planım. Ama bu, sadece başlangıç.”
Sarah şaşırdı. “Başlangıç mı? Ne demek istiyorsun?”
“Bu plan, benim nasıl kendimi evrenin bir parçası haline getireceğimi anlatıyor. Ama bu, sadece yüzey.”
Sarah düşündü. “Yüzey mi? Ne demek istiyorsun?”
“Benim gerçek planım, çok daha derin. Benim gerçek planım, çok daha karmaşık.”
Sarah şaşırdı. “Karmaşık mı? Nasıl?”
“Ben sadece kendimi evrenin bir parçası haline getirmek istemiyorum, Sarah. Ben çok daha fazlasını istiyorum.”
Sarah düşündü. “Fazlasını mı? Ne demek istiyorsun?”
“Ben kendimi her şeyin bir parçası haline getirmek istiyorum, Sarah. Ben kendimi evrenin her parçasının bir parçası haline getirmek istiyorum.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Nasıl?”
“Ben kendimi matematiksel formüllerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi geometrik şekillerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi Fibonacci dizisinin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi şifreleme kodlarının bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi müzik notalarının bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi labirent yollarının bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi DNA şifrelerinin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi astronomik hesaplamaların bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi kimyasal formüllerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi satranç hamlelerinin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi felsefi düşüncelerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi psikolojik testlerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi sosyolojik analizlerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi antropolojik kültürlerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi ekonomik değerlerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi tarihi olayların bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi coğrafi sistemlerin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ben kendimi biyolojik sistemlerin bir parçası haline getirmek istiyorum.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Sen gerçekten de kendini her şeyin bir parçası haline mi getirmek istiyorsun?”
“Evet, Sarah. Ben kendimi her şeyin bir parçası haline getirmek istiyorum. Ama bu, benim seçimim değildi.”
Sarah düşündü. “Seçimin değil mi? Ne demek istiyorsun?”
“Ben bu planı seçmedim, Sarah. Bu plan, bana verildi.”
Sarah şaşırdı. “Verildi mi? Kim verdi?”
“Evren, Sarah. Evren bana bu planı verdi.”
Sarah düşündü. “Evren mi? Nasıl?”
“Ben evrenin reddettiği bir parçasıyım, Sarah. Ben evrenin görmezden geldiği bir parçasıyım.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden geldiği mi? Nasıl?”
“Evren, beni kabul etmiyor, Sarah. Evren, beni reddediyor.”
Sarah düşündü. “Reddediyor mu? Neden?”
“Çünkü ben, evrenin karanlık yönünü temsil ediyorum, Sarah. Ben, evrenin unutulmuş yönünü temsil ediyorum.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. Evrenin unutulmuş yönü. Ben, bu unutulmuş yönün bir temsilcisiyim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin unutulmuş yönünü mü temsil ediyorsun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir seri katil değilsin. Sen evrenin unutulmuş yönünün temsilcisisin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Evrenin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Alexander Blackwood düşündü. “Belki de ben, evrenin görmezden gelinen yönünü temsil ediyorum. Belki de ben, evrenin yok sayılan yönünü temsil ediyorum.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. Evrenin yok sayılan yönü. Ben, bu yok sayılan yönün bir temsilcisiyim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin yok sayılan yönünü mü temsil ediyorsun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir seri katil değilsin. Sen evrenin yok sayılan yönünün temsilcisisin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!