Bölüm 55
Bölüm 55: Dokuzuncu Yüzleşme
Sarah Mitchell, Alexander Blackwood’un gerçek kimliğini araştırdıktan sonra, onunla dokuzuncu kez yüzleşmeye hazırlanıyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Gerçek kimlik araştırma sürecinde öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
O gece, Sarah Boston Halk Kütüphanesi’ne gitti. Alexander Blackwood ile dokuzuncu kez yüz yüze konuşacaktı. Ama bu sefer, farklı bir amaçla gidiyordu. Onun gerçek kimliğinin detaylarını öğrenmek istiyordu.
Sarah kütüphaneye girdi. İçerisi karanlıktı. Ama bir ışık vardı. Satranç masasının yanında bir ışık.
Sarah satranç masasına yaklaştı. Masanın üzerinde yine bir satranç oyunu vardı. Ama bu oyun, önceki oyunlardan farklıydı. Bu oyun, daha karmaşıktı.
“Merhaba, Sarah.”
Sarah başını çevirdi. Alexander Blackwood, masanın diğer tarafında oturuyordu.
“Alexander Blackwood,” dedi Sarah.
“Evet, Sarah. Ben Alexander Blackwood. Ve bu gece, gerçek kimliğimi araştırdığını biliyorum.”
Sarah düşündü. “Hangi kimliğini?”
“Benim gerçek kimliğimi, Sarah. Benim evrenin bir parçası olma kimliğimi.”
Sarah şaşırdı. “Evrenin bir parçası mı? Sen gerçekten evrenin bir parçası mısın?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Sarah düşündü. “Hangi gerçeği?”
“Benim gerçek kimliğimi, Sarah. Benim evrenin bir parçası olma kimliğimi.”
Sarah şaşırdı. “Evrenin bir parçası mı? Sen gerçekten evrenin bir parçası mısın?”
“Bu gece öğreneceksin, Sarah. Bu gece, gerçeği öğreneceksin.”
Alexander Blackwood masanın üzerindeki bir dosyayı açtı. “Bu dosyayı oku, Sarah.”
Sarah dosyayı aldı. Dosyanın üzerinde “Alexander Blackwood – Gerçek Kimlik – Gizli” yazıyordu.
Sarah dosyayı açtı. İçinde, karmaşık bir kimlik vardı. Ama bu kimlik, tanıdık değildi. Bu kimlik, çok karmaşıktı.
“Bu kimlik nedir?” dedi Sarah.
“Bu kimlik, benim gerçek kimliğim, Sarah. Benim evrenin bir parçası olma kimliğim.”
Sarah şaşırdı. “Senin gerçek kimliğin mi? Sen nasıl evrenin bir parçası olabilirsin?”
“Bu kimliği oku, Sarah. Bu kimliği oku ve gerçeği öğren.”
Sarah kimliği okumaya başladı. Ve o anda, gerçeği gördü. Alexander Blackwood, gerçekten de evrenin bir parçasıydı.
“Bu… bu gerçekten de senin gerçek kimliğin mi?” dedi Sarah şaşkınlıkla.
“Evet, Sarah. Bu benim gerçek kimliğim. Ama bu, sadece başlangıç.”
Sarah şaşırdı. “Başlangıç mı? Ne demek istiyorsun?”
“Bu kimlik, benim nasıl evrenin bir parçası olduğumu anlatıyor. Ama bu, sadece yüzey.”
Sarah düşündü. “Yüzey mi? Ne demek istiyorsun?”
“Benim gerçek kimliğim, çok daha derin. Benim gerçek kimliğim, çok daha karmaşık.”
Sarah şaşırdı. “Karmaşık mı? Nasıl?”
“Ben sadece evrenin bir parçası değilim, Sarah. Ben çok daha fazlasıyım.”
Sarah düşündü. “Fazlası mı? Ne demek istiyorsun?”
“Ben her şeyin bir parçasıyım, Sarah. Ben evrenin her parçasının bir parçasıyım.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Nasıl?”
“Ben matematiksel formüllerin bir parçasıyım. Ben geometrik şekillerin bir parçasıyım. Ben Fibonacci dizisinin bir parçasıyım. Ben şifreleme kodlarının bir parçasıyım. Ben müzik notalarının bir parçasıyım. Ben labirent yollarının bir parçasıyım. Ben DNA şifrelerinin bir parçasıyım. Ben astronomik hesaplamaların bir parçasıyım. Ben kimyasal formüllerin bir parçasıyım. Ben satranç hamlelerinin bir parçasıyım. Ben felsefi düşüncelerin bir parçasıyım. Ben psikolojik testlerin bir parçasıyım. Ben sosyolojik analizlerin bir parçasıyım. Ben antropolojik kültürlerin bir parçasıyım. Ben ekonomik değerlerin bir parçasıyım. Ben tarihi olayların bir parçasıyım. Ben coğrafi sistemlerin bir parçasıyım. Ben biyolojik sistemlerin bir parçasıyım. Ben fiziksel sistemlerin bir parçasıyım.”
Sarah şaşırdı. “Her şeyin mi? Sen gerçekten de her şeyin bir parçası mısın?”
“Evet, Sarah. Ben her şeyin bir parçasıyım. Ama bu, benim seçimim değildi.”
Sarah düşündü. “Seçimin değil mi? Ne demek istiyorsun?”
“Ben bu kimliği seçmedim, Sarah. Bu kimlik, bana verildi.”
Sarah şaşırdı. “Verildi mi? Kim verdi?”
“Evren, Sarah. Evren bana bu kimliği verdi.”
Sarah düşündü. “Evren mi? Nasıl?”
“Ben evrenin reddettiği bir parçasıyım, Sarah. Ben evrenin görmezden geldiği bir parçasıyım.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden geldiği mi? Nasıl?”
“Evren, beni kabul etmiyor, Sarah. Evren, beni reddediyor.”
Sarah düşündü. “Reddediyor mu? Neden?”
“Çünkü ben, evrenin karanlık yönünü temsil ediyorum, Sarah. Ben, evrenin unutulmuş yönünü temsil ediyorum.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. Evrenin unutulmuş yönü. Ben, bu unutulmuş yönün bir temsilcisiyim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin unutulmuş yönünü mü temsil ediyorsun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir seri katil değilsin. Sen evrenin unutulmuş yönünün temsilcisisin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Evrenin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Alexander Blackwood düşündü. “Belki de ben, evrenin görmezden gelinen yönünü temsil ediyorum. Belki de ben, evrenin yok sayılan yönünü temsil ediyorum.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. Evrenin yok sayılan yönü. Ben, bu yok sayılan yönün bir temsilcisiyim.”
Sarah düşündü. “Yani sen, evrenin yok sayılan yönünü mü temsil ediyorsun?”
“Evet. Ve bu, benim neden bu kadar karmaşık olduğumu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani sen, sadece bir seri katil değilsin. Sen evrenin yok sayılan yönünün temsilcisisin.”
“Evet. Ama bu, benim suçlarımı mazur göstermez.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!