Bölüm 56

Bölüm 56: Yirminci Cinayet – Mühendislik
Sarah Mitchell, dokuzuncu yüzleşmeden sonra, Alexander Blackwood’un söylediklerini düşünüyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. Dokuzuncu yüzleşmede öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
Sabahın erken saatlerinde, Sarah’nın telefonu çaldı. Arayan yine Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, yirminci cinayet var. MIT’de bir mühendislik profesörü öldürülmüş.”
Sarah hemen hazırlandı ve MIT kampüsüne gitti. Bu sefer, Profesör David Kim’in ofisinde, önceki cinayetlerden çok farklı bir manzara ile karşılaştı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Profesör Kim’in vücudu, masasının üzerinde yatıyordu, ancak bu sefer etrafında mühendislik araştırmaları vardı. Duvarlarda, masada, hatta profesörün vücudunun üzerinde bile karmaşık mühendislik formülleri, sistem analizleri ve teorik hesaplamalar yazılmıştı. Her analiz, Alexander Blackwood’un mühendislik sistemini analiz etmeye çalışıyor gibiydi.
“Bu mühendislik analizleri ne anlama geliyor?” dedi Rodriguez, Sarah’nın yanına yaklaşarak.
Sarah dikkatle inceledi. “Bu… bu mühendislik analizleri. Ama bu analizler, normal mühendislik analizleri değil. Bunlar şifrelenmiş.”
Ajan Davis masanın üzerindeki kağıdı buldu. “Burada da bir not var.”
Kağıdı okudu: “Yirminci hamle. Mühendislik sistemin kodunda gerçek gizli. Sarah, artık mühendislik sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorsun.”
Sarah notu inceledi. “Aynı yazı. Aynı katil. Ama bu sefer bana özel bir mesaj var. Mühendislik sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorum mu?”
Dr. Park vücudu inceledi. “Ölüm zamanı yaklaşık on sekiz saat önce. Aynı yöntem. Ama bu sefer daha dikkatli bir iş.”
Sarah ofisi dolaştı. “Bu katil, her cinayetinde farklı bir tema kullanıyor. İlk cinayet matematik formülleri, ikinci cinayet geometri, üçüncü cinayet Fibonacci dizisi, dördüncü cinayet şifreleme, beşinci cinayet müzik, altıncı cinayet labirent, yedinci cinayet DNA şifresi, sekizinci cinayet astronomi, dokuzuncu cinayet kimya, onuncu cinayet satranç, on birinci cinayet felsefe, on ikinci cinayet psikoloji, on üçüncü cinayet sosyoloji, on dördüncü cinayet antropoloji, on beşinci cinayet ekonomi, on altıncı cinayet tarih, on yedinci cinayet coğrafya, on sekizinci cinayet biyoloji, on dokuzuncu cinayet fizik, yirminci cinayet mühendislik. Her tema, onun zihninin farklı bir yönünü gösteriyor. Ama mühendislik… mühendislik en yapısal olanı.”
Rodriguez başını salladı. “Ama neden mühendislik? Bu bir mühendislik profesörü.”
Sarah düşündü. “Mühendislik, sistemlerin nasıl çalıştığını analiz eder. Belki de Alexander Blackwood, sistemlerin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor. Belki de o, kendi sistemik yerini anlamaya çalışıyor.”
O anda, Sarah’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Duvardaki mühendislik analizlerin arasında, küçük bir sembol vardı. Bir sistem sembolü.
“Bu sistem sembolü ne anlama geliyor?” dedi Sarah.
Rodriguez yaklaştı. “Sistem sembolü mü? Nerede?”
Sarah parmağıyla gösterdi. “Burada. Mühendislik analizlerin arasında gizlenmiş.”
Ajan Davis fotoğraf çekti. “Bu sistem sembolü, belki de bir mesaj taşıyor.”
Sarah düşündü. “Sistem sembolü… sistem sembolü… belki de bir yapı. Ya da belki de… bir düzen.”
“Yapı mı?”
“Evet. Belki de bu sistem sembolü, bir yapıyı temsil ediyor. Belki de Alexander Blackwood’un yapısını.”
Rodriguez hızlıca not aldı. “Alexander Blackwood’un yapısı mı?”
Sarah düşündü. “Evet. Alexander Blackwood’un yapısı. Onun sistem içindeki yerini.”
Dr. Kim yaklaştı. “Bu çok ilginç bir gözlem, Sarah. Sistem sembolü, gerçekten de yapıyı temsil eder. Belki de Alexander Blackwood, kendi yapısının nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi yapısını mı analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklayabilir.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Yapı analizi nasıl karmaşık yapar?”
Dr. Kim düşündü. “Belki de Alexander Blackwood, kendi yapısının neden seri katil olduğunu anlamaya çalışıyor. Belki de o, mühendisliğin neden onu bu yola sürüklediğini anlamaya çalışıyor.”
Sarah şaşırdı. “Mühendisliğin sürüklemesi mi? Alexander Blackwood mu?”
“Evet. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de mühendisliğin neden onu seri katil yaptığını anlamaya çalışıyor. Ama bu analiz, onu daha da karmaşık yapıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi yapısını mı analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu analiz, onu çok karmaşık yapıyor.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Yirmi cinayet, yirmi farklı matematiksel tema, yirmi farklı ipucu. Ama ortak bir bağlantı vardı: Alexander Blackwood’un mühendislik sistem analizi.
O günün akşamında, Sarah FBI ofisinde otururken, mühendislik analizleri tekrar inceledi. Bu analizlerin bir anlamı olmalıydı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Dr. Kim Sarah’nın yanına oturdu. “Sarah, mühendislik analizleri inceledim. Bu analizler, normal mühendislik analizleri değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu analizler, şifrelenmiş mühendislik analizleri. Her sembol, başka bir sembolle değiştirilmiş.”
Sarah gözlerini açtı. “Şifrelenmiş mi? Nasıl çözebiliriz?”
“Eğer bu analizleri analiz edersek… bunlar belirli bir pattern gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Hangi pattern?”
“Eğer bu analizleri çözersek… bunlar bir mesaj yazıyor.”
Sarah şaşırdı. “Mesaj mı? Ne mesajı?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un mühendislik sistemle ilgili.”
Sarah’nın kalbi hızlandı. “Mühendislik sistemle mi? Ne söylüyor?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un neden seri katil olduğunu gösteriyor.”
Sarah şaşırdı. “Neden seri katil olduğunu mu?”
“Evet. Ve bu neden… bu neden beklenmedik.”
Sarah düşündü. “Ne demek istiyorsun?”
“Bu neden… bu neden mühendislik sistemin bir parçası. Alexander Blackwood, mühendislik sistemin bir parçası olarak seri katil oldu.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Mühendislik sistemin bir parçası mı? Nasıl?”
“Alexander Blackwood’un yapısı, mühendislik sistemin bir parçası. Ve bu sistem, onu seri katil yaptı.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O mühendislik sistemin bir parçası.”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O mühendislik sistemin bir ürünü.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Mühendislik sistem nasıl seri katil yapar?”
Dr. Kim düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un yapısı, mühendislik sistemin karanlık yönünü temsil ediyor. Belki de o, mühendislik sistemin unutulmuş yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. Mühendislik sistemin unutulmuş yönü. Alexander Blackwood, bu unutulmuş yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, mühendislik sistemin unutulmuş yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O mühendislik sistemin unutulmuş yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Mühendislik sistemin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Dr. Kim düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un yapısı, mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Belki de o, mühendislik sistemin yok sayılan yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. Mühendislik sistemin yok sayılan yönü. Alexander Blackwood, bu yok sayılan yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, mühendislik sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O mühendislik sistemin yok sayılan yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten mühendislik sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un dosyasını tekrar inceledi. Bu adam, gerçekten mühendislik sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
Telefonu çaldı. Arayan Ajan Davis’di.
“Sarah, mühendislik analizlerin analizini tamamladım. Bu analizler, gerçekten şifrelenmiş.”
“Nasıl anlıyorsun?”
“Bu mühendislik analizlerde, normal olmayan pattern’ler var. Bu pattern’ler, doğal değil. Birisi tarafından yapılmış.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, mühendislik sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onu seri katil yapmış.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Mühendislik sistemin yok sayılan yönü nasıl seri katil yapar?”
Ajan Davis düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un yapısı, mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden gelme mi?”
“Evet. Mühendislik sistemin görmezden gelmesi. Alexander Blackwood, bu görmezden gelmenin bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un çocukluk fotoğrafına baktı. Küçük bir çocuk, masum görünüyordu. Ama bu çocuk, gerçekten mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O anda, Sarah’nın içinde bir acıma duygusu uyandı. Alexander Blackwood, gerçekten mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu? Ama bu, onun suçlarını mazur göstermezdi.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, yirmi birinci cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, mühendislik analizlerin çözümü duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun. Mühendislik sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyorum, Sarah. Ama bu, benim seçimim değildi.”
—