Bölüm 64
Bölüm 64: Yirmi İkinci Cinayet – İstatistik
Sarah Mitchell, on birinci yüzleşmeden sonra, Alexander Blackwood’un söylediklerini düşünüyordu. Gerçek yetenekleri, matematiksel dehası, FBI’ın onu kandırması… Tüm bu bilgiler, onun zihninde sürekli dönüyordu. On birinci yüzleşmede öğrendiği gerçekler, onun dünyasını altüst etmişti.
Sabahın erken saatlerinde, Sarah’nın telefonu çaldı. Arayan yine Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, yirmi ikinci cinayet var. MIT’de bir istatistik profesörü öldürülmüş.”
Sarah hemen hazırlandı ve MIT kampüsüne gitti. Bu sefer, Profesör Michael Brown’un ofisinde, önceki cinayetlerden çok farklı bir manzara ile karşılaştı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Profesör Brown’un vücudu, masasının üzerinde yatıyordu, ancak bu sefer etrafında istatistik araştırmaları vardı. Duvarlarda, masada, hatta profesörün vücudunun üzerinde bile karmaşık istatistiksel formüller, veri analizleri ve teorik hesaplamalar yazılmıştı. Her analiz, Alexander Blackwood’un istatistiksel sistemini analiz etmeye çalışıyor gibiydi.
“Bu istatistiksel analizler ne anlama geliyor?” dedi Rodriguez, Sarah’nın yanına yaklaşarak.
Sarah dikkatle inceledi. “Bu… bu istatistiksel analizler. Ama bu analizler, normal istatistiksel analizler değil. Bunlar şifrelenmiş.”
Ajan Davis masanın üzerindeki kağıdı buldu. “Burada da bir not var.”
Kağıdı okudu: “Yirmi ikinci hamle. İstatistiksel sistemin kodunda gerçek gizli. Sarah, artık istatistiksel sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorsun.”
Sarah notu inceledi. “Aynı yazı. Aynı katil. Ama bu sefer bana özel bir mesaj var. İstatistiksel sistemin nasıl çalıştığını anlamaya başlıyorum mu?”
Dr. Park vücudu inceledi. “Ölüm zamanı yaklaşık on sekiz saat önce. Aynı yöntem. Ama bu sefer daha dikkatli bir iş.”
Sarah ofisi dolaştı. “Bu katil, her cinayetinde farklı bir tema kullanıyor. İlk cinayet matematik formülleri, ikinci cinayet geometri, üçüncü cinayet Fibonacci dizisi, dördüncü cinayet şifreleme, beşinci cinayet müzik, altıncı cinayet labirent, yedinci cinayet DNA şifresi, sekizinci cinayet astronomi, dokuzuncu cinayet kimya, onuncu cinayet satranç, on birinci cinayet felsefe, on ikinci cinayet psikoloji, on üçüncü cinayet sosyoloji, on dördüncü cinayet antropoloji, on beşinci cinayet ekonomi, on altıncı cinayet tarih, on yedinci cinayet coğrafya, on sekizinci cinayet biyoloji, on dokuzuncu cinayet fizik, yirminci cinayet mühendislik, yirmi birinci cinayet bilgisayar bilimi, yirmi ikinci cinayet istatistik. Her tema, onun zihninin farklı bir yönünü gösteriyor. Ama istatistik… istatistik en analitik olanı.”
Rodriguez başını salladı. “Ama neden istatistik? Bu bir istatistik profesörü.”
Sarah düşündü. “İstatistik, verilerin nasıl çalıştığını analiz eder. Belki de Alexander Blackwood, verilerin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor. Belki de o, kendi verisel yerini anlamaya çalışıyor.”
O anda, Sarah’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Duvardaki istatistiksel analizlerin arasında, küçük bir sembol vardı. Bir veri sembolü.
“Bu veri sembolü ne anlama geliyor?” dedi Sarah.
Rodriguez yaklaştı. “Veri sembolü mü? Nerede?”
Sarah parmağıyla gösterdi. “Burada. İstatistiksel analizlerin arasında gizlenmiş.”
Ajan Davis fotoğraf çekti. “Bu veri sembolü, belki de bir mesaj taşıyor.”
Sarah düşündü. “Veri sembolü… veri sembolü… belki de bir analiz. Ya da belki de… bir hesaplama.”
“Analiz mi?”
“Evet. Belki de bu veri sembolü, bir analizi temsil ediyor. Belki de Alexander Blackwood’un analizini.”
Rodriguez hızlıca not aldı. “Alexander Blackwood’un analizi mi?”
Sarah düşündü. “Evet. Alexander Blackwood’un analizi. Onun veri içindeki yerini.”
Dr. Brown yaklaştı. “Bu çok ilginç bir gözlem, Sarah. Veri sembolü, gerçekten de analizi temsil eder. Belki de Alexander Blackwood, kendi analizinin nasıl çalıştığını anlamaya çalışıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi analizini mi analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklayabilir.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? Analiz analizi nasıl karmaşık yapar?”
Dr. Brown düşündü. “Belki de Alexander Blackwood, kendi analizinin neden seri katil olduğunu anlamaya çalışıyor. Belki de o, istatistiğin neden onu bu yola sürüklediğini anlamaya çalışıyor.”
Sarah şaşırdı. “İstatistiğin sürüklemesi mi? Alexander Blackwood mu?”
“Evet. Belki de Alexander Blackwood, gerçekten de istatistiğin neden onu seri katil yaptığını anlamaya çalışıyor. Ama bu analiz, onu daha da karmaşık yapıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, kendi analizini mi analiz ediyor?”
“Evet. Ve bu analiz, onu çok karmaşık yapıyor.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Yirmi iki cinayet, yirmi iki farklı matematiksel tema, yirmi iki farklı ipucu. Ama ortak bir bağlantı vardı: Alexander Blackwood’un istatistiksel sistem analizi.
O günün akşamında, Sarah FBI ofisinde otururken, istatistiksel analizleri tekrar inceledi. Bu analizlerin bir anlamı olmalıydı. Alexander Blackwood’un söyledikleri, onun zihninde hala taze idi.
Dr. Brown Sarah’nın yanına oturdu. “Sarah, istatistiksel analizleri inceledim. Bu analizler, normal istatistiksel analizler değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu analizler, şifrelenmiş istatistiksel analizler. Her sembol, başka bir sembolle değiştirilmiş.”
Sarah gözlerini açtı. “Şifrelenmiş mi? Nasıl çözebiliriz?”
“Eğer bu analizleri analiz edersek… bunlar belirli bir pattern gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Hangi pattern?”
“Eğer bu analizleri çözersek… bunlar bir mesaj yazıyor.”
Sarah şaşırdı. “Mesaj mı? Ne mesajı?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un istatistiksel sistemle ilgili.”
Sarah’nın kalbi hızlandı. “İstatistiksel sistemle mi? Ne söylüyor?”
“Bu mesaj… bu mesaj Alexander Blackwood’un neden seri katil olduğunu gösteriyor.”
Sarah şaşırdı. “Neden seri katil olduğunu mu?”
“Evet. Ve bu neden… bu neden beklenmedik.”
Sarah düşündü. “Ne demek istiyorsun?”
“Bu neden… bu neden istatistiksel sistemin bir parçası. Alexander Blackwood, istatistiksel sistemin bir parçası olarak seri katil oldu.”
Sarah’nın yüzü değişti. “İstatistiksel sistemin bir parçası mı? Nasıl?”
“Alexander Blackwood’un analizi, istatistiksel sistemin bir parçası. Ve bu sistem, onu seri katil yaptı.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O istatistiksel sistemin bir parçası.”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O istatistiksel sistemin bir ürünü.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? İstatistiksel sistem nasıl seri katil yapar?”
Dr. Brown düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un analizi, istatistiksel sistemin karanlık yönünü temsil ediyor. Belki de o, istatistiksel sistemin unutulmuş yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Unutulmuş yönü mü?”
“Evet. İstatistiksel sistemin unutulmuş yönü. Alexander Blackwood, bu unutulmuş yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, istatistiksel sistemin unutulmuş yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O istatistiksel sistemin unutulmuş yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? İstatistiksel sistemin unutulmuş yönü nasıl seri katil yapar?”
Dr. Brown düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un analizi, istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Belki de o, istatistiksel sistemin yok sayılan yönünü temsil ediyor.”
Sarah şaşırdı. “Yok sayılan yönü mü?”
“Evet. İstatistiksel sistemin yok sayılan yönü. Alexander Blackwood, bu yok sayılan yönün bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, istatistiksel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onun neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O istatistiksel sistemin yok sayılan yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten istatistiksel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un dosyasını tekrar inceledi. Bu adam, gerçekten istatistiksel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyordu?
Telefonu çaldı. Arayan Ajan Davis’di.
“Sarah, istatistiksel analizlerin analizini tamamladım. Bu analizler, gerçekten şifrelenmiş.”
“Nasıl anlıyorsun?”
“Bu istatistiksel analizlerde, normal olmayan pattern’ler var. Bu pattern’ler, doğal değil. Birisi tarafından yapılmış.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, istatistiksel sistemin yok sayılan yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu, onu seri katil yapmış.”
Sarah düşündü. “Ama nasıl? İstatistiksel sistemin yok sayılan yönü nasıl seri katil yapar?”
Ajan Davis düşündü. “Belki de Alexander Blackwood’un analizi, istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyor. Bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah şaşırdı. “Görmezden gelme mi?”
“Evet. İstatistiksel sistemin görmezden gelmesi. Alexander Blackwood, bu görmezden gelmenin bir temsilcisi.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyor?”
“Evet. Ve bu görmezden gelme, onu seri katil yapmış.”
Sarah’nın yüzü değişti. “Bu çok korkunç.”
“Evet. Ve bu, Alexander Blackwood’un neden bu kadar karmaşık olduğunu açıklıyor.”
Sarah düşündü. “Yani Alexander Blackwood, sadece bir seri katil değil. O istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünün temsilcisi.”
“Evet. Ama bu, onun suçlarını mazur göstermez.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Alexander Blackwood’un fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Bu adam gerçekten istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un çocukluk fotoğrafına baktı. Küçük bir çocuk, masum görünüyordu. Ama bu çocuk, gerçekten istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu?
O anda, Sarah’nın içinde bir acıma duygusu uyandı. Alexander Blackwood, gerçekten istatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü mü temsil ediyordu? Ama bu, onun suçlarını mazur göstermezdi.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, yirmi üçüncü cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, istatistiksel analizlerin çözümü duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun. İstatistiksel sistemin görmezden gelinen yönünü temsil ediyorum, Sarah. Ama bu, benim seçimim değildi.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!