Bölüm 9
Bölüm 9: Altıncı Cinayet – Labirent
Sarah Mitchell, sabahın erken saatlerinde uyandığında, telefonunun sürekli çaldığını fark etti. Arayan yine Komiser Rodriguez’di.
“Sarah, altıncı cinayet var. Northeastern Üniversitesi’nde bir bilgisayar bilimi profesörü öldürülmüş.”
Sarah hemen hazırlandı ve Northeastern kampüsüne gitti. Bu sefer, Profesör Daniel Wilson’ın ofisinde, önceki cinayetlerden çok farklı bir manzara ile karşılaştı.
Profesör Wilson’ın vücudu, masasının üzerinde yatıyordu, ancak bu sefer etrafında karmaşık labirent çizimleri vardı. Duvarlarda, masada, hatta profesörün vücudunun üzerinde bile labirentler çizilmişti.
“Bu labirentler ne anlama geliyor?” dedi Rodriguez.
Sarah dikkatle inceledi. “Bu… bu bir labirent. Ama bu labirent, normal bir labirent değil.”
Ajan Davis masanın üzerindeki kağıdı buldu. “Burada da bir not var.”
Kağıdı okudu: “Altıncı hamle. Labirentin merkezinde gerçek gizli.”
Sarah notu inceledi. “Aynı yazı. Aynı katil.”
Dr. Park vücudu inceledi. “Ölüm zamanı yaklaşık yedi saat önce. Aynı yöntem.”
Sarah ofisi dolaştı. “Bu katil, her cinayetinde farklı bir tema kullanıyor. İlk cinayet matematik formülleri, ikinci cinayet geometri, üçüncü cinayet Fibonacci dizisi, dördüncü cinayet şifreleme, beşinci cinayet müzik, altıncı cinayet labirent.”
Rodriguez başını salladı. “Ama neden labirent? Bu bir bilgisayar bilimi profesörü.”
Sarah düşündü. “Labirent, algoritma ile ilişkili. Bilgisayar programları, labirent çözme algoritmaları kullanır. Belki de katil, bu bağlantıyı vurgulamak istiyor.”
O anda, Sarah’nın dikkatini çeken bir şey oldu. Duvardaki labirentlerin arasında, küçük bir sembol vardı. Bir merkez noktası.
“Bu merkez noktası ne anlama geliyor?” dedi Sarah.
Rodriguez yaklaştı. “Merkez noktası mı? Nerede?”
Sarah parmağıyla gösterdi. “Burada. Labirentlerin arasında gizlenmiş.”
Ajan Davis fotoğraf çekti. “Bu merkez noktası, belki de labirentin çıkışını gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Merkez noktası… merkez noktası… belki de bir koordinat. Ya da belki de… bir adres.”
“Adres mi?”
“Evet. Belki de bu merkez noktası, bir yeri işaret ediyor. Belki de bir bina, bir oda, bir adres.”
Rodriguez hızlıca not aldı. “Boston’da merkez noktası olan binalar var mı?”
Sarah başını salladı. “Bu çok genel. Ama bir şey kesin: Bu katil, her cinayetinde daha karmaşık ipuçları bırakıyor.”
O günün akşamında, Sarah otel odasında otururken, labirent çizimlerini tekrar inceledi. Bu labirentlerin bir anlamı olmalıydı.
Telefonu çaldı. Arayan Dr. Chen’di.
“Sarah, labirent çizimlerini inceledim. Bu labirentler, normal labirentler değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu labirentler, algoritma labirentleri. Her labirent, bir bilgisayar algoritmasını temsil ediyor.”
Sarah gözlerini açtı. “Algoritma mı? Hangi algoritmalar?”
“Eğer bu labirentleri analiz edersek… bunlar arama algoritmaları. Depth-first search, breadth-first search, A* algoritması…”
Sarah düşündü. “Bu algoritmalar… bu algoritmalar ne anlama geliyor?”
Dr. Chen düşündü. “Bu algoritmalar, labirent çözme algoritmaları. Belki de katil, bir labirent çözmek istiyor.”
Sarah not aldı. “Bu mantıklı. Labirent çözme algoritması, bir yolu bulmak için kullanılır.”
“Evet. Ve bu, katilin kişiliğini yansıtıyor. Yol bulma, çözüm arama.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Altı cinayet, altı farklı matematiksel tema, altı farklı ipucu. Ama ortak bir bağlantı vardı: Algoritma ve çözüm.
O gece, Sarah otel odasında otururken, Alexander Blackwood’un dosyasını tekrar inceledi. İki yıl önce yakaladığı katil, şimdi tekrar ortaya çıkmış olabilir miydi?
Telefonu çaldı. Arayan Ajan Davis’di.
“Sarah, labirent çizimlerini daha detaylı inceledim. Bu labirentler, sadece algoritma değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu labirentler, aynı zamanda bir harita. Boston’un haritası.”
Sarah şaşırdı. “Boston’un haritası mı?”
“Evet. Eğer bu labirentleri Boston haritası üzerine yerleştirirsek… bunlar belirli yolları gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Hangi yolları?”
“Her labirent, bir üniversiteden diğerine giden yolu gösteriyor. Boston Üniversitesi’nden MIT’e, MIT’den Harvard’a, Harvard’dan Tufts’a, Tufts’tan Boston College’a, Boston College’dan Northeastern’a.”
Sarah gözlerini açtı. “Yani bu labirentler, cinayetlerin sırasını gösteriyor?”
“Evet. Ve merkez noktası, bir sonraki cinayetin nerede olacağını gösteriyor.”
Sarah düşündü. “Peki merkez noktası nerede?”
Ajan Davis haritayı inceledi. “Merkez noktası, Boston’un tam ortasında. Boston Common.”
Sarah başını salladı. “Boston Common’da üniversite yok.”
“Ama Boston Common’ın yakınında Brandeis Üniversitesi var.”
Sarah düşündü. “Yani bir sonraki cinayet Brandeis’te mi olacak?”
“Evet. Ve bu, katilin planını gösteriyor.”
Sarah not aldı. “Bu mantıklı. Katil, belirli bir sırayı takip ediyor.”
“Evet. Ve bu sıra, coğrafi bir sıra.”
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Altı cinayet, altı farklı üniversite, altı farklı matematiksel tema. Ama ortak bir bağlantı vardı: Coğrafi sıra.
O gece, Sarah otel odasında otururken, tüm bilgileri tekrar inceledi. Altı cinayet, altı farklı üniversite, altı farklı matematiksel tema. Ama bir sonraki cinayet nerede olacaktı?
Telefonu çaldı. Arayan Dr. Chen’di.
“Sarah, labirent analizini tamamladım. Bu labirentler, sadece coğrafi sıra değil.”
“Ne demek istiyorsun?”
“Bu labirentler, aynı zamanda bir mesaj. Her labirentin merkezinde bir harf var.”
Sarah gözlerini açtı. “Harf mi? Hangi harfler?”
“Eğer bu harfleri sırayla okursak… S-A-R-A-H.”
Sarah şaşırdı. “Sarah mı? Benim adım mı?”
“Evet. Bu labirentler, senin adını yazıyor.”
Sarah düşündü. “Yani katil, bana mesaj veriyor?”
“Evet. Ve bu mesaj, senin asıl hedef olduğunu gösteriyor.”
Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Ailesinin fotoğrafı, masanın üzerinde duruyordu. Anne, baba ve küçük kız kardeşi. Hepsi o kazada ölmüştü.
O anda, Sarah’nın aklına bir şey geldi. Alexander Blackwood, neden ailesini öldürmüştü? Ve neden şimdi tekrar ortaya çıkmıştı?
Telefon kapanırken, Sarah masanın üzerindeki dosyalara baktı. Altı cinayet, altı farklı üniversite, altı farklı matematiksel tema. Ama ortak bir bağlantı vardı: Sarah’nın adı.
O gece, Boston’un başka bir yerinde, Alexander Blackwood, yedinci cinayetini planlıyordu. Masasının üzerinde, Brandeis Üniversitesi’nin haritası duruyordu.
“Çok güzel oynuyorsun, Sarah,” dedi kendi kendine. “Ama henüz oyunun derinliğini anlamıyorsun.”
—
Yorumlar
(0)Bölüm Nasıldı?
Yorum yapmak için lütfen giriş yapın.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!