Bölüm 9: Derinliklerin Çağrısı

6 dakika okuma
1,149 kelime
Ücretsiz Bölüm

Bölüm 9: Derinliklerin Çağrısı

Gölgeler Akademisi’nin kapısı, Sylas Morvaen’in önünde bir ağız gibi açılıyordu, yüzeyindeki rünler, kaotik mananın mor parıltısıyla titreşiyordu. Sylas, gölge hançerini elinde tutuyordu, siyah dumanı, parmaklarının arasından sızıyordu. Kolundaki rün, mühür kırıldığı için artık serbestçe nabız atıyordu, ama bu özgürlük, bir yük gibi hissettiriyordu. Thazarun’un fısıltısı, zihninde bir gölge gibi dolaşıyordu, ama ses, artık daha zayıftı—bir fısıltıdan öte değildi. Sylas, Lirian’ın elini sıktı, kızı kendine yaklaştırdı. Bu kapı, bir sırra açılıyordu, ama sırlar, Umbramund’da her zaman tehlikeliydi.

Kael Mordane, mekanik zırhının uğultusuyla önde yürüyordu, kolundaki rünler, kapının titreşimleriyle senkronize olmuştu. “Bu geçit, Akademi’nin kalbine iner,” dedi, sesi metalik ama kararlı. “Umbrael’in son sırrı orada. Ama Thazarun, onu korur.”

Lirian, asasını sıkıca kavradı, mavi ışık, kapının karanlığını sıyırdı. “Son sır mı? Yasaklı Bilgelik’in tamamı mı?” Sesi, merak ve korku karışımıydı, ama ayakları, tereddüt etmeden ilerliyordu. Sylas, ona bir bakış attı. Kız, Aetherian kökenine rağmen, burada, gölgelerin arasında, daha güçlü görünüyordu. Belki de o da, kendi mührünü kırıyordu.

Sylas, kapıyı geçti, ve hava, aniden ağırlaştı. Koridor, aşağı doğru iniyordu, taş basamaklar, gölgelerle kaplıydı. Her adımda, duvarlar nabız atıyordu, sanki Akademi canlı bir varlık gibiydi. Rünler, ayaklarının altında parlıyordu, ve Sylas’ın kolundaki iz, her parıltıyla yanıt veriyordu. “Bu yer… beni tanıyor,” diye mırıldandı, sesi kendi kulaklarına bile yabancı.

Kael, başını çevirdi. “Tanır. Sen, Umbrael’sin. Ve Yasaklı Bilgelik, senin kanında. Bu geçit, iradeni test eder. Zayıf olanlar, geri dönemez.”

Lirian, asasını kaldırdı, ışık, basamakları aydınlattı. “Zayıf mı? Biz zaten buraya kadar geldik.” Sesi, meydan okur gibiydi, ama elleri titriyordu. Sylas, ona hafifçe gülümsedi—nadir bir gülümseme, ama kız, bunu fark etmedi.

Koridor, derinlere indikçe, hava soğudu. Gölgeler, duvarlardan sızıyor, ayaklarının etrafında kıvrılıyordu. Sylas, hançerini hazır tuttu, ama gölgeler, ona saldırmıyordu. Aksine, dokunuyorlardı—tuhaf bir şekilde, tanıdık bir dokunuş. Hafızasında, parçalar birleşiyordu: Umbrythar’da, lonca eğitiminde, gölgelerle birleştiği anlar. Ama bu anılar, Thazarun’un gölgesiyle lekelenmişti.

Bir an, koridor titredi. Duvarlar, bir dalga gibi dalgalandı, ve bir ses yükseldi—Thazarun’un sesi, ama bu sefer, duvarlardan geliyordu. “Sylas Morvaen… neden direniyorsun? Güç, senin. Dünya, senin.” Ses, bir fısıltıdan öteydi, bir yankı gibiydi, ve Sylas’ın rünü, yanıt verir gibi parladı.

Sylas, durdu, dişlerini sıktı. “Çünkü senin gücün, bir lanet.” Hançeri savurdu, ve gölgeler, bir an için dağıldı. Ama duvarlar, tekrar dalgalandı, ve bir görüntü belirdi—hayalet gibi, ama gerçek. Umbrythar Ormanı, yanan bir şehir, ve Sylas, kucağında küçük bir kızla kaçıyordu. Kız, korku dolu gözlerle ona bakıyordu: “Teşekkürler… ama neden?”

Sylas, nefesini tuttu. Bu anı, netti. Kız, loncanın “yok edilmesi gerekenler” listesindeydi, ama o, yapmamıştı. Merhamet, onun laneti olmuştu. Lonca, onu mühürlemişti, hafızasını silmişti, ama Thazarun, onu bırakmamıştı. “Sen… bunu mu kullanıyorsun?” diye hırladı Sylas, sesi öfke dolu.

Ses, güldü—düşük, boğuk bir kahkaha. “Merhamet, zayıflıktır. Gücü al, ve unut.” Gölgeler, tekrar yükseldi, bu sefer, bir duvar gibi onları sardı. Lirian, asasını savurdu, mavi ışık, gölgeleri yardı, ama yetersizdi. Kael, mekanik kolunu kaldırdı, rünleri parladı, ama Thazarun’un gücü, onu da sardı.

Sylas, hançerini kaldırdı, rünü zorladı. Gölgeler, onun iradesine boyun eğdi, ve bir kalkan gibi etraflarını sardı. Ama acı, koluna yayıldı—rün, kırılmıştı, ama gücü, dengesizdi. “Dayan,” diye fısıldadı Lirian’a, kızı kendine çekerek. Kız, başını salladı, asasını Sylas’ın hançerine dokundurdu, ve mavi ışık, gölgeyle karıştı—bir tezat, ama güçlü.

Koridor, bir kez daha titredi, ve Thazarun’un sesi, soldu. Gölgeler, geri çekildi, ama duvarlardaki anılar, hâlâ parlıyordu. Sylas, nefes nefese devam etti, ama zihninde, sorular dönüyordu. O kız, hayatta mıydı? Ve Thazarun, neden onu seçmişti?

Geçit, nihayet sona erdi. Önlerinde, bir oda açıldı—devasa, kubbe gibi, merkezinde bir sunak. Sunak, mana kristalleriyle çevriliydi, ve yüzeyinde, bir kitap yatıyordu—eski, deri kaplı, rünlerle işlenmiş. Yasaklı Bilgelik.

Kael, durdu, mekanik zırhı, hafifçe uğuldadı. “İşte. Umbrael’in son sırrı. Ama dokunursan, Thazarun seni alacak.”

Lirian, asasını indirdi, gözleri kitaba kilitlendi. “Bu… her şeyi değiştirebilir. Ama bedeli ne?”

Sylas, bir adım attı, hançeri hazırda. Kitap, onu çağırıyordu, rünler, kolundaki izle senkronize titreşiyordu. Ama Thazarun’un sesi, bir kez daha yükseldi: “Evet… dokun. Ve benim ol.”

Sylas, duraksadı, ama elini uzattı. Parmakları, kitaba değdi, ve bir an için, dünya karardı. Gölgeler, onu yuttu, ve Thazarun’un kırmızı gözleri, karşısına çıktı. “Sonunda,” diye fısıldadı tanrı. “Sen benimsin.”

Ama Sylas, gözlerini kapadı, rünü zorladı. “Hayır,” diye hırladı. “Sen benimsin.” Ve kitap, parladı.

Oda, bir ışıkla doldu—siyah ve mavi karışımı, gölge ve mana. Lirian, bir çığlık attı, Kael, mekanik kolunu kaldırdı. Sylas, kitabı açtı, ve rünler, zihninde aktı. Yasaklı Bilgelik, bir sel gibiydi—mana hatlarını kontrol etmek, gölgeleri yönlendirmek, ama Thazarun’u zincirlemek.

Tanrı, bir kükremeyle geri çekildi, ama Sylas, onu tuttu. “Bedelini öde,” diye fısıldadı, ve gölgeler, Thazarun’u sardı. Tanrı, bir an için küçüldü, ama gözleri, hâlâ parlıyordu.

“Bu… bitmedi,” diye fısıldadı Thazarun, ve sesi soldu.

Sylas, kitabı kapadı, nefes nefese diz çöktü. Oda, sessizleşti, ama gücü, içinde akıyordu. Lirian, yanına koştu, elini tuttu. “Sylas… başardın mı?”

Sylas, ona baktı, gri gözleri, yorgun ama güçlü. “Başardım. Ama bu, sadece başlangıç.”

Kael, yaklaştı, zırhı hâlâ titreşiyordu. “Evet. Aetherion, bizi bekliyor.”

Yorumlar

(0)

Bölüm Nasıldı?

0 yanıt
Beğenim
0
Sinir Bozucu
0
Mükemmel
0
Şaşırtıcı
0
Sakin Olmalıyım
0
Bölüm Bitti
0

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!